Mülteciler Şiiri - Ahmet Canbaba

Ahmet Canbaba
142

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Mülteciler

MÜLTECİLER

I
mülteciler
ümit tacirlerini bekler sabırla
hep çaresizlikler yol göstermiş umutla birlik olup
gözbebekleri dayanıyor kendi içlerinde acıya
göz bebekleri dayanıyor uykusuzluğa
umurunda mı umut tacirlerinin
vicdanları yanacaksa
karanlık loş otel odalarında
elleri kenetli parmaklarıyla
acıları tadıp dertle uyanacaksa
ensesinin altına yastık yapıp kollarını
yatarlarken
umurunda mı

gözleri fır dönüyor tavanda
gözleri tedirgin yaşam çilesi vurmuş
gözler ki acı pınar
ıslatır mendillerini damlalar bir bir
yüreklerinde parçalara bölünür gözyaşları
çile çiser
kara deliklere emilirler
ölü yıldızlar gibi
efkarları karışır öfkeye
kıl keçenin tüyü dalarken tenlerini
uzandıkları şilte ter kokusunda
bu gurbet ellerinde
terk etmiş
umut tacirleri
perde arlığından dikizler sokakları
ve bir gün baskın yapılır
ansızın köhne otel odalarına
yalnız yüreklerinin sesini
siperlerdeki bir çok göz ve kulak
nasıl dinleyecekler tutup ta nefesini
gizli geçitlere açılır odalar
kaçak hayat kadınlarıyla iç içe
dudaklarında beddua
dudaklarında ileniş
ve bir maceranın sonu bu
başlamadan bitiş
II
umut tacirleri geliyor
umuda teslim olacaklar ellerini kaldırıp
kelle başı on bin dolar veriyorlar
geçmiş hayatlarının yorgunluklarında
omuzlarında taşıyarak geleceği
çoluk çocuk aç perişan
sahil boylarında sefil
umut tacirleri
doldurmuş hurda bir gemiye mültecileri
kimi uzanmış karanlığa
kimi pencereleri demirli bir aydınlığa bakıp
ölümüne yelken açılmış denizlerde
kendi dilinden ağıtlar yakıp
türküleri ıslanırken dudaklarında
gök kuşağının yedi rengi gibi
şimdi yedi derdi düşünüp
düşlerinde taşıyorlarken
gideceği şehirlerde
düşlerinin peşinde koşacaklar
şimdi bu derya
belki yoksulluklarının mezarı olmadan
her adrese çıkan yürekleri
her yumruğa açık döşleri
her zincire uzanan kollarıyla suskun
haykıracak ses mi kalmış bağırsın
hal mi kalmış hasret türküsü söyleyecek
şimdi aşkta sevda yerine dert döllenmiş
hasretine katlanırlar yarınları beklemenin
tokuç alınlarından akıttığı terlerle dinlerler
umut tacirleri:
“işte şu karşı ışıklar ineceğiniz yer
buraya kadar bizim işimiz” deyip
terk ederler su alan gemiyi
motorlu bir sandalla
geride terkedilmiş
yasaklı diyarlarda tutsak
mülteciler kalır
şimdi sağ kalma endişesi
içlerine bomba gibi düşer
ölümüne teslim olmuş
onlarca yürek
ve sahilde yanlarına
leş yiyen akbabalar gibi üşüşür
'çokları ölmüş
yarı baygın mültecilerin'
eli silahlı muhafızlar

Ahmet Canbaba
Kayıt Tarihi : 3.2.2007 22:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Canbaba