Kokuna susamış nefes kuruluğuyla
Çatlamış dudaklarım duaya durdu
Etin tırnaktan ayrıldığı yerde
Kader diye doldurulan günahlar
Çıkartılır mı papazsız ayinlerde..
Gün yükü binmiş omuzlarına
Bak yine
Kambur gölgesiyle gök yağıyor üstüme
Oysa ben hep sana geldim
Bazen bir çocuk çaresizliğinde
Bazen de parçalanmış bir anne yüreğinde
Ben yalnız sana geldim
Ah Azizler lanetlesin dilimi
Adın için
Senin için
Pervasız bir yemine revan edildim.!
Avuçlarımda patladı
İzini sürdüğüm bütün zulalar
Uzağına dalan g/özüne kurban oldum
Mülteci bir sığıntıyım
İbreti alem niteliğinde
Sensiz gölgemi ne edeyim
Şu yedi tepeli kentte..
O küçücük yüreğinle
Kocaman sevdalar yaşıyormuşsun
İnadın inat benim gibi
Sevdanın yanağına
En kutsal Gamzeyi yakıştırıyormuşsun..
Artık
Zaman çırpınıyor eşiğinde
Zaman
Yokluğunun Fuzuliliğinde
Gelmen lazım senden uzaklara
Belli mi olur
Belki umutlar açılır alnımızın falında
Gelmen lazım
Son nefes dudağımda
Yüreğim terletecek yüreğini
Ah oğlum
Bu canım artık
Alınmamış Muradıyla
Bir tek kendini boğmaya yeminli.!
Kayıt Tarihi : 27.12.2011 17:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eti tırnaktan ayırmayı hangi kalem kader diye yazabilir...
Çığlık gibiydi.
Kaleminize, yüreğinize sağlık........
TÜM YORUMLAR (1)