düş ülke’nin sıtması tutmuş beni ve künyem ayrılık
dilimin kimliği yok, uyruğum nedir bilmiyorum!
eski bir sandala sığınarak gecenin buhranından
yollara çıkıyorum düşlenen cennetin gül hatırına
esrarlı telaşını unutarak bilinmez yarınların
ve zorlu badirelerini, binlerce kez hesaplayıp
ve yalayarak göğsümdeki kılıç yaralarını, esrik
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm