düş ülke’nin sıtması tutmuş beni ve künyem ayrılık
dilimin kimliği yok, uyruğum nedir bilmiyorum!
eski bir sandala sığınarak gecenin buhranından
yollara çıkıyorum düşlenen cennetin gül hatırına
esrarlı telaşını unutarak bilinmez yarınların
ve zorlu badirelerini, binlerce kez hesaplayıp
ve yalayarak göğsümdeki kılıç yaralarını, esrik
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.