düş ülke’nin sıtması tutmuş beni ve künyem ayrılık
dilimin kimliği yok, uyruğum nedir bilmiyorum!
eski bir sandala sığınarak gecenin buhranından
yollara çıkıyorum düşlenen cennetin gül hatırına
esrarlı telaşını unutarak bilinmez yarınların
ve zorlu badirelerini, binlerce kez hesaplayıp
ve yalayarak göğsümdeki kılıç yaralarını, esrik
Ne hüzünler kurtarır seni
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını
Devamını Oku
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını