Yorgun yüzünde nakışlı mahzunluklar,
Korkuları sımsıkı avuçlarında
Kederin kararttığı gözlerde fer yok…
Boğuşmuş çılgın dalgalarla besbelli,
Küstüğü dünyaya sırtını dönmüş…
Kumlara kusmakla biter mi acılar?
Minicik bedeni kıvrılıp kalmış,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
MALLESEF BİRİLERİ KENDİ HAKLARINI RAHAT YAŞATMAK ADINA BAŞKASININ CORAFYASINA MÜDAHALE EDEBİLİYOR ORDAKİ İNSANLARIN YAŞAM HAKKINI GASP EDBİLİYOR, BELKİ BİNLER BELKİ YÜZ BİNLERCE ŞİİR YAZILMIŞTIR BU KONUDA AMA BU GÖZÜ DÖNMÜŞ CANİLERİN KALBİNE İŞLEMİYOR MALESEF,,,,,,,,,,,,DUYARLI YÜREĞİNİZ DERT GÖRMESİN TAM PUANIMLA ANT
Ne büyük bir insanlık acısı!..... Bütün dünyanın sadece seyrettiği.....
'vatansız çocuklar' onlar aslında..... varabilenler için gittikleri yerde de 'eğreti bir yaşam' bekliyor onları..... Ne kadar medeni ülkere varsalar da ..... ne kadar 'sosyal haklar tanınsa da.... hepsi bir 'iyane' gibi....'lütuf' gibi...... Uygun görüldüğü kadar olacak hep!.......
Binbir umutla çıkılan yolculukların en büyük nedeni onlar aslında.... Daha iyi yaşama ulaşmaları için..... savaştan, katliamdan, yokluktan, acıdan uzak bir yaşama kavuşmaları için..... Ama muhtemelen bilmiyorlar ki vatanalarını ellerinden alanlar/ almak isteyenler, gitmek istedikleri o 'medeni ülkelerin' yönetimleridir....
Ülkelerindeki kargaşayı çıkarak 'kötü polislerin' arkasında varmak umuduyla ölümü göze aldıkları o ülkelerin 'iyi polis' oyunları var..... Yani kısaca 'tavşana kaç, tazıya tut!' oyunu...
Aslına bu 'kıyıya vuran küçük çocuklar' ne ilk..... korkarım ne de son olacak..... Bazılarının cansız bedenleri medyanın ilgi odağı olmak gibi bir işleve neden olurken, bazılarının kayıp listelerinde bile adı geçmiyor!........
Bu büyük insanlık acısını büyük bir hassasiyetle şiirinizde aktardığınız için sizi ve şiirinizi içtenlikle kutlarım Halenur Hanım.......... Sevgilerimle.....
Her bir dizesi ince ince düşünülmüş ve adeta o mülteci çocukların acılarını yaşamış gibi
yüreğinde duymuş şair.
Kuş değilsin, uçamazsın,
Kurtuluş yok, kaçamazsın
Hürriyete geçit yok ki,
Ufka kanat açamazsın…
Çağırıyor engin deniz,
Koşuyorlar bir umutla
Ah, binlerce solgun beniz…
Ve o çocukların çaresizliklerini şiirce dillendirmiş en naif haliyle.Kutluyorum anlamlı ve güzel şiirinizi içtenlikle Halenur hanımcığım...Nicelerine. Sevgimle...
Duyarlı yürek yangını bir şiir neden anlamzlar ki bizleri neden dövmek zorunda analar dizleri insan olmak böyle mi olmalıydı vatansızlık nasıl bir acı yürekler dayanabilirmi bu acıya vatanımızın kıymetini bilp sımsıkı sarılmak gerek birbirimize yoksa daha çok şiirler yazarız dize dize. Şaireyi tebrik ederimduyarlı yüreğiniz dert görmesin . Sayfamda
İşte az önceki şiirde bahsettiğim 'vahşetin', yaşanan 'iç savaşın' daha somut hali..
Ne büyük bir çelişkidir ki, 'küresel güçler tepişirken' suçsuz insanlar, bebeler savruluyor evlerinden, vatanlarından ötelere..
Onlar kaçıyor güya..
Ama hiç bir insan 'bombalar kadar hızlı' değildir.. Bir kurşunla yarışamaz, şarapnel parçasını tutup geri atamaz ki!
Onlar için 'deniz özgürlük', ölüm kurtuluştur!
Kimse üstlenmez sorumluluğunu cinayetlerin.. Kılı bile kıpırdamaz halkları birbirine düşüren emperyalist katillerin!
Kendi ülkelerinde 'el bebek, gül bebek' iken çocuklar, doyumsuz bencilliklerini tatmin için girdikleri ülkelerde vurulan, boğulan, açlıktan ve savaştan kaçanlar hiç mi vicdanlarını sızlatmaz!
Bu nasıl bir düzendir ki, önce çocukları vuruyor!
Neden?
Mülteci olmak nasıl bir işkencedir, daha yürümeyi bile bilmeyen çocuklar ölmeyi nasıl becerir!
İnsanlık kendinden utanmayı öğrendiğinde çözecektir bu bilmeceyi.. Ya da tükettiğin sandıkları ile birlikte kendini de tüketecektir...
Şiiri ve 'şefkatli' şahsınızı içtenlikle kutlarım, Halenur Hanım..
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta