⸻
Mülteci Bebek
Tayfalar yapılır birlerden, binlerden, yüz binlerden,
Ayakları yere düşman,
Kürek mahkûmları savrulur alabora gemilerden…!
Ağzı köpürüyor politikacının bakırlaşmış limanda,
Gözlerde oynak iman.
Ey vatandaşlarım, bıldır geçmiş asır
Olacak sunacaklarımızın yanında.
Bugün insanlık beşiği atomla sallanır,
Gelin, globallaşalım kifayetsiz zaman!
Laboratuvarlarda eşleşelim, yüzyıl önümüzde!!!
Beşeriyet gemisinde gayrı böyle yol alınır, diye bağırır
Tayfalar arar sinsi gülüşle kalabalıkta,
Birkaç kürek mahkûmu tuzlanırken denizde!
Bir başka derya, başka coğrafyada
Petrol fıçısından kesilmiş beşik,
Güneşe yalvarır bir deri bir kemik
Kavrulmasın diye sıska bebek.
İki kürek mahkûmu kürek başında, şemsiyesiz,
Kırbaçlanır Sicilya açıklarında rotasızca.
Bir ana, bir bebek ve vizesiz adam
Hayal eder paslı limanları!
Alabora ana, alabora baba, alabora bebek…
Üç kürek mahkûmu daha savrulur gemiden,
Hülyaları kanat kanat, ayakları yere değmeden…
Ayakları yere düşman.
O deniz ki balıkları ateş yutar,
Deniz kızları yırtıcı.
O liman ki kahverengine batar gün be gün,
Renkleri pas; gümrüklü martılar koşmaklı uçuşurlar katar katar batıya.
Laf koklanır, yangın simalar sorgulanır.
Tayfalara yasak gemici ıslığı,
Kürek mahkûmları tek tek soluksuzca yoklanır.
Tayfalar yapılır birlerden, binlerden, yüz binlerden…
Ayakları yere düşman,
Kürek mahkûmları savrulur alabora gemilerden
26,04,09
Ekrem ParlakKayıt Tarihi : 26.4.2009 04:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
• “Ayakları yere düşman” imgesi, aidiyetini yitirmiş, yersiz-yurtsuz bırakılmış insanları simgeliyor. • “Kürekmahkumları” metaforu, modern köleliği, zorunlu göçleri, kaderiyle baş başa bırakılmış insanları anlatıyor. • “Petrol fıçısından kesilmiş beşik” çok çarpıcı; beşiğin sembolüyle savaşın ve çıkarların iç içe geçmesini çok sert şekilde veriyor. Bu şiir, sadece bir “mülteci bebek” üzerinden yazılmış gibi görünse de, aslında insanlık tarihine dair bir yüzleşme metni. Şair, okuyucuyu rahatsız ediyor çünkü istiyor ki okuyucu bakmakla yetinmesin, görsün ve hissetsin. Bu anlamda şiir bir “vicdan tokadı” gibi işliyor.
Peki yaşamın gerçekleri, yapaylıkla ne kadar barışık yaşayabilecek ki?
Anlamlı ve harika çalışmanızı kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (12)