Ben bir mutsuzluğa aitim.
Yalnızlığım benim kartvizitim.
Bitkinliğin vücut bulmuş haliyim.
Bu bedbahtlığın kölesi miyim?
Ay benimle mırıldandı, alkolik oldu.
Dertlerimin tecritine titreyerek hapsoldu.
İnsafsız yaşam ve bitmeyen yaşam kavgam...
Beni kaderin soğuk yatağına bağlasanız da durmam!
Madem durmam dedim peki nedir beni durduran?
Orada kimse var mı bu bataklıktan dilediği anda kurtulan?
Adını bilmediğim içimdeki çocuk dürt beni duyduysan.
Duyulmadım zira kurtuluş bir kez olsun çalmadı kapımı.
Daha ne kadar çekeceğim kederimin nazını?
Çek git rahat bırak bu buhranın yaktığı ruhumdan.
Yeter takmak istiyorum o enfes mutluluk tacını.
Hüznün damadı olmam çünkü imkânsız beni durdurman.
Karanlığa cevap vereceğim aydınlıkla.
Dayatmalara tepki göstereceğim amansızca.
Zorluklara göğüs gereceğim apansızca.
Bu iş bitecek mezarda.
Bir yanda ben ve bir anda beliren şaz hayat...
Sonunu düşünen kahraman olamaz.
Ferdâniyetim paylaşılmadı, paylaşılamaz.
Sanırım beni benden başka kimse anlayamaz.
Hüsran kavranamaz yalnızlığı tanımayan biri tarafından.
Büryan avlanamaz tatlı bir kuzunun canı acıtılmadan.
Kuzu gibi canım yanar, yatmaktayım acının ranzasında.
Gözyaşlarım çarpar kırık bardağımın puslu camına.
Canıma tak etti mukadderatımın bana ettiği cenk!
Cazgır anıma denk geldi, bu gidişat bedbahtımın diline oldu pelesenk.
Eledim mi şu vurdumduymaz olamayan tavırlarımı inan ki bilmiyorum.
Sonunu düşünmeden geri dönüşü olmayan bir yol çiziyorum.
Merhaba, ben tekrarı olmayan bir avantürün abonmanı değil Süleyman'ı!
Merhaba, ben huzursuzluğumun huzuru ve sessiz çoğunluğun sesi.
Siyahın da ahı var zira kıskandırdı mutluluk dolu eski hayatım hüsranı.
Yaşanılan ve yaşatılan yaktı canımı, kararttı dünyamı.
Kayıt Tarihi : 20.1.2024 02:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!