söz diyorum, katıksız, arı söz Anna
senden sonra başıma musallat oldu,
çekiç gibi, vuracak çivi arayan cinsten
dediler ki pazardaki 1 ytl’lik antika kitapların
kökü kurudu, bitti mahvoldu, alan aldığıyla doydu.
bunun üzerine yaşamın köşesi kıvrılıp
mektup zarfına kondu tarafımdan,
şehirlerden şehirlere uçarken mektubum
yüreğimdeki mujik köylüsü de sana uçtu
mektubumu aç, öp o sonradan görme köylüyü,
tanrı’nın güzel adıyla, rahmetiyle,
kiraz aromalı nefesinle üfle onu.
yansıt bana Anna
uyumsuzluğu ve kaygıyı
Rus mujikliğinden kalan
meşhur isyanı
terbiyeli öpüşlerine yansıt.
ordinaryüs profesörler gibi dans ederken
iblisim Armand’ın ruhu girsin içine,
sokulacağını söyle yanıma, tamam, nazdrovya de!
cin çağırıp votka içelim
çarpılmaktan canımız sıkılınca
sudoku oynayacağımızı da söyle.
bilir misin, dün benim gibileri severlerdi Anna
yaşı küçük çok iş yapacak diye
artık yaşlanıyor, bilgisizlikle,
itlikle, zıpırlıkla suçlanıyorum.
hayatımın geri kalanını
adam asmaca oynayarak geçiriyorum, gerisini sen düşün!
gel artık Anna şu sallapati çocuğun evine,
korkma
tanı sen de içinde yatan binlerce çılgın edebiyatçıyı
ah, bu yabancı dil eksikliği yok mu
içimin karanlık yanı
vallahi acıttı, vallahi acıttı!
biz Anna, boktan bir belgesel filmine hayran kalan
aç sanatçılar
biz, atasözleri ve deyimler sözlüğünü
perikles, kant, spinoza sananlar
biz rusça öğrenemediği için
elindeki cillop kitapları okuyamayanlar
ne işe yararrız biz be!
o halde bize rusça öğretmeyenler
bir an önce siktirip gitsinler
tahtalı köyde sanayi sitesi kursunlar
nabakov, eisenstein ve vişnevski hatrına
rusya türkçe okunmuyor ki
elveda Anna, elveda!
Ekim 2007
Çağdaş ÇetinkayaKayıt Tarihi : 29.11.2007 13:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!