Müjde Şiiri - Leyla Gülsüren

Hani bazen Hadisi şeriflerde bazı zikirlerin Ayetlerin, karşılığı kazanılacak dereceler, sevaplar hakkında müjdeler verilmiştir.

Kimileri bu müjdeleri abartılı bulur.

Bir yarışma vardı, alışveriş sepetiyle markete girip belli bir dakika içinde istediklerini alıp sepete dolduruyorlardı.

Böyle bir yarışmada olduğunuzu düşünün. Fakat market raflarında eşyalar değil de, bir tarafında;
yakutlar, pırlantalar, zümrütler, altınlar dizili.

Bir tarafında, borç senetleri, idam kararlarının olduğu fermanlar ya da hiç bir işe yaramaz boş kağıtlar.

Bunlardan hangisini alırsanız alın kesin sizin olacak.

Mücevherleri alırsanız, yarışma sona erdiği zaman marketten çıktığınızda onlarla dilediğiniz ne varsa alabileceksiniz.

Fakat borç senetlerini alırsanız o borçları ödemek zorundasınız. İdam fermanlarını alırsanız idam edileceksiniz. Boş kağıtlar ise hiç bir işinize yaramayacak.

Hangilerini alırsınız diye sormuyorum, elbet hangimiz olsak değerli olanları alabildiğimiz kadar almaya çalışırız.

Kim kendini borç altında bırakmak ister, yada kim değerli ödülleri olan bir yarışmayı idam fermanını alarak
bitirmek ister.

İşte bizler, bir market bir pazar yeri olan bu Dünya hayatında, sepetlerimizi Ahiret hayatı için doldurduğumuz bir yarışmadayız.

Dedikodular, kırıcı sözler bu marketten aldığımız borç senetleri, Küfür, iftira ve yalanlar idam fermanları,
boş ve malayani sözler ise ne dünyada ne Ahirette bir işimize yaramaz.

Ayetler, Zikirler, salavatlar, selamlar, dualar, gönül alıcı güzel sözler ise Ahiret hayatımız için birer Yakut, Pırlanta, Zümrüt...gibi mücevherlerden bile daha değerli mücevherlerdir.

Gafûr ve Rahîm olan Rabbimiz! Sepetlerimizden "Amel defterlerimizden" borç senetlerini, idam fermanlarını, işimize yaramayacak malayani sözlerimizi, bizlerden hepsine yetecek bir tövbe kabul ederek bağışlasın ve hepsini silsin.

Merhametlilerin en Merhametlisi olan sonsuz bağışta bulunan Rabbimiz! Amel defterlerimizi Mücevherlerden kıymetli sözler ve amellerle doldurmamızı bizlere nasip etsin. Bizlerden Razı Olsun İnşeallah.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla

İman edip de iyi işler yapanlar, Rablerinin izniyle içinde ebedî kalacakları ve zemininden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Orada (birbirleriyle) karşılaştıkça söyledikleri "selam" dır.

Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti).

(O ağaç), Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.

İBRÂHİM Suresi: 23.24.25.

İbni Mes’ud (ra) anlatıyor: “(sas) buyurdular ki: Miraç sırasında
Hz. İbrahim’le karşılaştım.

Bana: Ey Muhammed! Ümmetine benden selam söyle
ve haber ver ki, cennetin toprağı temiz, suyu tatlıdır. Burası (suyu tutacak şekilde) düz ve boştur. Oraya atılacak tohum da:
Sübhanallahi, Velhamdülillahi Ve la İlahe İllallahu Vallahu Vallahü Ekber cümlesidir.

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidün mecîd.

"Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin."

*Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin* ve Âdeme* ve Nûhin* ve İbrahime* ve Musa* ve İsa* ve mâ beynehüm minen’nebiyyine vel’mürselin. Salevâtüllahi ve Selâmühü aleyhim ecmaiyn*

AMİN AMİN AMİN