Muhyiddin Abdal Türk Hurufi şairdir. 16.yüzyıl kaynaklarında ismi geçer. Hacı Bektaş-ı Veli, Otman Baba ve Balım Sultan gibi mutasavvıflardan bahseder. Edirne ile Kırklareli arasındaki Çöke'de yaşamış olduğu söylenir. "Muhyiddin Baba Türbesi Mezarı" da buradadır. Prof.Dr. Şükrü Elçin'e göre Muhyiddin Abdal'ın ölüm tarihi 1529'dur. Bektaşî ulularından biri olarak kabul edilmektedir. Hece vezni ile Hurufi anlayışta yazdığı şiirlerini küçük bir divanda toplamıştır.
Şükür elhamdülillah
Kara sakal ağardı
Gördüm dağlar başında
Ağarıp kar yağardı
Eski sürüldü gitti
Varmagıl bir yere gel olmayınca,
Sana bir mürşit kamil olmayınca.
Senin yolun varub menzile ermez,
Gönülden gönüle yol olmayınca.
Varmagıl bir yere gel olmayınca,
Sana bir mürşit kamil olmayınca.
Senin yolun varub menzile ermez,
Gönülden gönüle yol olmayınca.
Acep dosttan bize nazar olamı
Dost ile usulca pazar olamı
Gönül diyarına hükmün yürüten
Gönülden günüle gezer ulamı
Ne ki kılsa yine malumdur ana
Ala gözlü Sultan Baba
Ululardan ulusun sen
Yedi iklim dört köşeye
Arşa kürse dolusun sen
Yüzin gören yoksul baylur
Ariflerin sohbeti candan olur
Küfür gider Lutf-u imandan olur
Tarikatta taatin temiz kılan
Kendi ümmet, tarıkı dinden olur
Doğruya nazar eyleriz
Biz eğri nazar bilmeyiz
Nakd ile pazar eyleriz
Veresi pazar bilmeyiz
Biz ol mekanda oluruz
Bize serleşker olmağa
Şah-i kerem Ali gerek
Mürşiddir rehber olmağa
Adem Akyazılı gerek
Âlem ademe çıkmağa
Bizim tacımız süreta, Seb'ulmesani gösterir
Zira bu Seb'ulmesani, Şekl - i insanı gösterir
Giydiğimiz hırka dahi, Çektiğimiz sikke dahi
Mescid ile Mekke dahi, Hep bu nişanı gösterir
Çün eriştim ben cananın izine
Yüzüm sürdüm ayağının tozuna
Can tutuldu zülfünün tuzağına
Dil bend oldu kaşı ile gözüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!