Mühürlü Sandık Şiirleri*

Sessiz ve sedasız çakalı yitik bahçemin üstünde her bayram nevruz gibi,
buz gibi, aşk gibi, betimlemesi soluğun,

Ve belirmesi aynada derin bir akis izi
Canımın için kız kulesi! ...

Senin vakur vucüdunun sıcaklığı var hala
Tütmekte soyulmamış sigaranın ahulu busesinde…

Ve her defasında yağız bir sigara yakarak oturmak
Susmak ve sana bakarak bahtiyar olmak
Canımın içi kız kulesinde! ...

....................................................................................................

II.

Bir mektup yazıyorum sana,
Hapishanemden kaçan kırmızı bir mektup

Ya ölmüş bulurlarsa seni,
Sırtından bıçaklanmış, etin kalkıyor...

Ve seni bıçaklayan hududu olmayan bir odada,
Kağıt, kalem içinde yazmakta
Ve buruşmuş ellerinde senin kanın akmakta

Şimdi okuduğu ve yazmakta olduğu ne varsa o adamın
Kan sıçramış aynasında kırmızıya boyanmakta...