Saçı sakalları ağarmış adam,
Bu dünya hakkında ne biliyorsun?
Yemeyi, içmeyi marifet sanıp
Bilinen şeyleri ezberliyorsun.
Gözlerin var ama gördüğün var mı?
Yolu kavşaklarda bildiğin var mı?
Kilitli kapıdan girdiğin var mı?
Kimbilir kaç yıldır kekeliyorsun.
Gördüğün ağaçlar değildir ağaç,
Ekilmeyen tarla değildir kıraç,
O zehir sandığın bin derde ilaç,
Güneşler altında geceliyorsun.
Taşa kulak verip hiç dinledin mi?
Mühürlü kilidi hiç elledin mi?
Buzlar arasında hiç terledin mi?
Bakmaya bakıyor, göremiyorsun.
Gördün mü zerreden çok küçük bir at?
Cüceyi dev eden bir büyük san 'at?
Boşa mı verilmiş sana bu hayat?
Aşınmış eşikten giremiyorsun.
Her neyi sevdinse kalbe yükledin,
Beynin varlığını inkar eyledin,
Perde arkasını hiç göremedin,
Varılacak yere varamıyorsun.
Midene hoş geldi sadece yemek,
Uyumak, gezinmek, yalnız eğlenmek,
Dünya da bir bundan ibaret demek.
Bir adım ötede duramıyorsun.
Rüyaları yordun geleceğine,
Zira giremedin mantık içine,
Vermişsin tezgahta aklı perçine,
Bu yüzden dengeyi kuramıyorsun.
Hiç merak ettin mi nereden geldin?
Çift ayak üstüne neden dikeldin?
Bir kısa ömürde çok tez tükendin,
Çok şeyin aslını aramıyorsun.
Acaba doğmak ne? Canvermek nedir?
Ruhlar nerye gitti bunca senedir?
Elini-kolunu bağlamış kendir,
Açmak istemiyor, açamıyorsun.
İçinde soylar var farkında mısın?
Yoksa o bitmeyen uykunda mısın?
Gerçeğe kıl kadar yakında mısın?
Kanatlar verilmiş, uçamıyorsun.
Acaba nedendir kalbin çarpıyor?
Gözün nasıl olup kapak kapıyor?
Damarda nedendir nabzın atıyor?
İdrakin kalmamış, seçemiyorsun.
Değirmenin taşı kiminle döner?
Nedendir bir balyoz hep kalkar iner?
Milyarlarca yıldır söndü mü fener?
Yollar geçit vermiş, geçemiyorsun.
Barlıoğlu der ki; her iş temelle,
Bahçe hazırlanır çapayla, belle,
Biz sözü söyleriz en tatlı dille,
Uzattık badeyi, içemiyorsun.
(MÜHÜRLÜ KİLİT İsimli Felsefi Şiirler 'inden >)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 29.5.2004 09:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)