Askerdeyken tanıdım Muhterem'i
İsmi gibi kendide muhteremdi
Hep uzaktan seyrederdim kendisini
Doğa bile doğal değildi onun kadar
Muhterem
sempatik, iri kıyımlı
Yemyeşil gözlü, hep güleç yüzlü
Taşı sıksa suyunu çıkartacak
Güçlü kuvvetli bir delikanlı
O kadar saf ki Muhterem
Neslinin tek örneği sanki
İçin için seyrederim uzaktan
Bazen gülerdim hallerine bazen keder…..
Bir gün sohbet ettim kendisiyle
Çok güldürdü beni ve çokca doldu gözlerim yaşla
Sordum kaç kardeşsiniz Muhterem
Dört kardeşiz abi bir abim bir ablam birde kardeşim var
Peki baban ne iş yapıyor Muhterem
Babam vefat etti
Gözleri daldı uzaklara …….
Bi muddet ne ben sordum ne o cevapladı
Sora baktı gözlerime ve anlattı
Bir kaza oldu yatalak kaldı babam
Sora eridi dağ gibi babam gözümün önünde
İstanbul büyük şehirmiş
Çok camisinde dilendim ben
Sağ olsun büyüklerimiz ….
Köylülerim sağ olsun yardım etmeselerdi ……..
Hastaneden köyüme zor getirdim
Ben, el arabasında taşıdım babamı aylarca
Sen bakma benim güldüğüme acım büyüktür benim
Yutkundum
sustum
Bana baktı ve güldü
Sana bişey anlatıcam abi
Geçen gece nişanlandım
Şaşırma abi rüya felan değildi
Anam bi kız istemiş bana.....
Vermişler
Bende bi garip oldum abi
Bitince şu askerlik evlencem
Alcam onu istanbula gidicem
Sonra sonra anamıda alıcam yanıma
Çalışırım abi bir ev tutarım
Bu sefer dilenmek için değil çalışmak için orda olucam
Hayalleri ve hayalleri gerçekleştirecek bir inancı vardı Muhterem'in
Bende kalkarken masadan
İnşallah Muhterem inşallah diyebildim
bu dünya sizlerle güzel.......
Ünal KarabulutKayıt Tarihi : 23.12.2005 09:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)