Bizi yaratan yüce Rabbîmize sonsuz hamd-ü senâlar olsun ki !
Eylül ayının 23 Cumartesi’yi 24 Pazar’a bağlayan gece ilk terâvih namazını kılarak, ayın 24 ü Pazar günüde ilk orucumuzu tutarak 1427 hicrî yılının Ramazân-ı şerifini karşılamış olacağız.
Receb-i şerif’te ihlâs suresini okuyarak, bol bol istiğfar ederek gönüllerinde ki manevî kirleri temizliyen, Şabân-ı şerifde de salavât-ı şerîfelerle diğer evrâd-ü ezkârla ve nâfile ibâdetlerle nazargâh-ı ilahî olan gönüllerini cilâlayan/süsleyen Müslümanlar; şânı azîm olan, şefâati hak olan, 11 ayın sultânı mübârek Ramazân-ı şerif gibi müstesna çok kıymetli bir müsâfiri gönüllerinde ve hânelerinde müsâfir etme bahtiyarlığına erdiler..
Kıymetli Müslümanlar ! Bu mübârek Ramazân-ı şerif ayında gündüzleri oruç tutarak, Kuran okuyarak ve dinliyerek, Akşamları ise iftâr sofralarında akraba, abhab ve yâranlarımız ile kaynaşarak daha sonra Camilerde sohbet dinleyip, terâvih namazlarını huzû / huşû ve coşkuyla edâ ederek, sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) “Sahura kalkınız. Muhakkak sahurda bereket vardır ” vecîzesine kulak verip, sahura kalkarak Ramazân-ı şerifin bütün maddî ve manevî zenginliklerinden istifâde etmeye çalışalım.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Allah hayırlara vesile etsin.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta