Muhtasar Cinnet Risalesi Şiiri - Mehmet ...

Mehmet Özger
6

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Muhtasar Cinnet Risalesi

1.
korkuyorum
beynimin gergefine
umut işlemekten
ve yaklaşmaktan çeperine
bir adım bir adım daha
ufkum aydınlık yanan gemilerle
gemiler ki som akıldır
sayhası şavkıyor sularda
II.
fecri harmanladığımda leyli saçlarından
o besteydi çalınan ay ayininde
dalgaların arzuyla kayaları öpüşü
yıldız katarlarında Leyla ve Mecnun
iki sevda yalımı
kadim oyuncuları gök tiyatrosunun
devam ediyor pandomim
leyla aharlayarak firari duyguları
ayrılıyor bir ah mersiyesiyle mecnundan
sarınarak samanyolunu kendine
mecnun çöl orkestrasında şef
rüzgar güneş kum ve serap
baykuş ıssızlığıyla kapanıyor perde
fonda zencir şakırtısı kanonuyla
III.
sen babil devrinde yazılmış kitabe
bingün yılı sahifelerinde billurlaştığım
sen çöl kabileleri kadar mütevekkil
bilinmezlik ülkesinde kurulu ehram
boyuna tütsülediğim
sen şebnemsin gülün yüreğinde domuran ter
imge yüzüğünün kaşında firuze
/you are a letter without letters /
nasıl bir çocuksun ki bulamıyorum seni
içimin labirentlerinde
kaybediyorum bu saklanbaç oyununu
girersem yanarım zerrelerime
yine de teberüken bulsam seni
ilk gözlerime süreceğim
artçıları gümrahlaşan bu depremde
IV.
iki naif sandal olan kaşların
alnının okyanusunda aheste yalpalar
bense rotasız kalır alabora olurum
eremeden gözlerinin kıyısına
hilal sana aşıkmış rivayet bu
akşamları iple çekermiş
nafile ağzı biraraya gelmez
kuş bile tutamaz o
V.
bende tortulandın güneş korosu izdüşümleriyle
yaz güneşi kış güneşi ilkbahar güneşi
cinnet helezonları tuttu beni dört yolağzında
ateş şelaleleri tırmanırken damarlarıma
harladım bileyledim nefesimle harfleri
semenderden öğrendim yalazları sevmeyi
ve kargışladım mizacını doğanın
/I SAID THE UNSAYABLE/
başladı bitmek kaygısı olmayan savaş
dilimi kemiriyor kelimeler
çiçek kitap tesbih ve tabut
sensizlik girdabında boynum giyotine teşne
bilirim zehir emzirmekte mahirdir hayat
sadağında ihanet çırpınış ayartma
HAY AT
dizginlerini sıkı tut dostlukların
her daim L çizmeyebilir at
VI.
bir nokta olmayacaktıysam
beni niçin sancadın atlas tebessümüne
duvarına asmayacaktın madem
beni neden resmettin tualine

ölüm ve dirim arasında salınan sarkaca
kalbimin kafesini rabteyledim
ki sen avutulmayı çok seversin

gövdemin yanardağında dönenen lav ırmakları
çağla ve yak anılarımı
handiyse patlayacağım

Mehmet Özger
Kayıt Tarihi : 21.8.2002 22:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Özger