BENİM KANAL
Gerçekte hayatım yaprak dökümü
Gerek yok diziye seyredin beni
Alınmayın söylerim gerçek sözümü
Gerek yok diziye seyredin beni
BENDEKİ İNSAN
Bir görünen iki insan araman
İkisi de bende bendeki insan
Artıyla ekside eşit araman
DİYEYİM İNSAN
Sen insansan bende hayvanım insan
Bağla da kapına olayım insan
Ben insan olursam herkes de insan
Diyerek uğraş ki diyeyim insan
ÇİÇEKSEN DAĞDA
Kalbimi söküp kalbine versem
Gözlerine bakıp elinde ölsem
Güllerimi derip yoluna sersem
Kırıp da dalımı gitme sevdiğim
ECZACI
Eczacılar bulur doktor uygular
Dertlere devadır bilin eczacı
Dağlarda taşlar da bitkiler arar
Özünü tablete karar eczacı
GELİNCİK SEVDAM
Yorgundum hayat yormuştu ufacık da olsa bedenim sızısı ağrısı hiç bitmemişti.Derman aramaktan vazgeçmiştim.bedenim talan, gönül bahçem viran, kalbimse duracaktı heran.Kimseye yük olmak istemiyordum.Aldım başımı erişemeyeceğim yüksekliklere doğru uçurdum konacağı yerde son bitişimi yaşayacaktım.Hiç yaşamadığım ilklerden habersiz.Gözlerim kapalı duracağım yeri düşünürken, kendimi bir yaban gelinciği altında buldum.Şöyle meraklı gözlerle süzdüm sanki daha önce böylesini görmemiştim. Büyülendim acaba düş'mü görüyorum dedim kendi kendime, merhaba diye bir ses duydum! selam veren gelincikti.O ses tüm bedenime yayılırken yıkılan, talan olan beden kendine gelmeye başlamıştı. Gönül bahçem boy boy gelincikler kadar dursada, bir gelincikle doldurmuştu her yerini. Bu mucize dedim ve kalbim dolusu merhabasına karşılık verdim.Gözlerimi ayırmadan rüzgarın esintisinde dans eden yapraklarını, tek kişilik bir bale gurubu gibi düşlere süzülüşünü, nazlı nazlı yeşil yapraklarından bakışını seyre daldım.Daldığım da o oldu bir türlü bakışlarım hiç bir yöne çevrilmedi, sanki göz bebeklerim dondurulmuş kipriklerim bir ok gibi döneceği yerlere pusu kurmuştu.O narin o zarif duruştan hep sesler yankılanmaya başladı: sen aşık olsan da ben sana aşık olmam! bunu aklına dahi getirme... ben rüzgarımın gittiği yöne doğru gider bir anda unuturum seni! tekrar bozguna uğrama sakın diyerek her an her saniye tüm bedenime nakış nakış işleniyordu.Çözülüp atılamayacak kadar sağlam bağlanan, sözlerime dalıp onunla beraber akan,bazen çağlayan bazen sesizce benden habersiz yazacaklarımı kalemimin ucuna dolduran, güzelliğini sayfama yansıtan yazdıran,düşündüren dünyayı verip nefesi kesen bir yaban gelinciğiyle beraberim artık. Gittiği yönü hisseden, solan bir yaprağını anında gören üzülen dertlenen,tanınmayacak kadar kendini gizleyen bir abdalım artık. İşte bu yüzdendir hiç bitmeyen bitmesi mümkün olmayan GELİNCİK sevdam.........
08/05/2010
Muhtar Gazi TOPAL
Başkası içinse yaşamam sende
Bırak ki gideyim delime dünya
Uçurdun aklımı koymadın bende
Bırak ki gideyim delime dünya
Ne sarayın ne de köşkün isterim
GÜLSÜN GELİNCİK
Gidişi yaraydı yaralı kalbim
Giderken kalbimi yordu gelincik
Yaraydı açtığı kalmadı yerim
Açtığı yarayı sordu gelincik
NERDESİN AKLIM
Kurudu dallarım gelmedi kuşum
Düşüne düşüne yoruldu düşüm
Kalkanı kırıldı vuruldu döşüm
Gözlerim yollar da nerdesin aklım
ÖTER DİLLERDE
Aşkın destanını aşk dolan yazar
Kaybeder kendini aşkında sızar
Ölmeyen ruhuna istemez mezar
Sever maşuğunu yatar göklerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!