MUHSİN BAŞKANIM
Elli dört yılında sivasta doğdun
On dört yaşındayken ülkücü oldun
On sekiz yaşında reislik buldun
Ülküyle doluydun Muhsin başkanım
Yirmi dört yaşında kurucu başkan
Ülkücü gençliğe baş olan insan
Vatana millete adanmış bir can
Allahın kuluydun Muhsin başkanım
Ülkücü gençlere dernek kurmuştun
Daha genç yaşında lider olmuştun
Mücadele edip çok yorulmuştun
Her zaman mert oldun Muhsin Başkanım
Veteriner hekim olarak çıktın
Sen hayvana değil vatana baktın
Milletin derdine kafayı taktın
Hep kafanı yordun Muhsin başkanım
Başbuğun yanında yaptın siyaset
Vatanına hizmet etmekti niyet
Sana minnettardır bu asil millet
Çare arıyordun Muhsin başkanım
Seksende siyasi suçlu sayıldın
Yedi buçuk sene hapiste kaldın
Mahkeme sonunda beratı aldın
Ondan da kurtuldun Muhsin başkanım
Hapisten çıkınca kesmedin lafı
Kurdun güvenlik ve eğitim vakfı
Hep tuttun ülkücü mazlum tarafı
Haklıyız diyordun Muhsin başkanım
Seksen yedi yılı parti kuruldu
Adı milliyetçi çalışma oldu
Genel sekretersin adın duyuldu
Şerden yılmıyordun Muhsin başkanım
Doksan bir yılında yapıldı seçim
Yeni vekil seçti seni milletim
Entrikalar döndü ben bilemedim
Şaşkın bakıyordun Muhsin başkanım
Ülkü davasında büyük umuttun
Görüş ayrılığı olunca koptun
Büyük birlik diye farklı yol tuttun
Kendine yer buldun Muhsin başkanım
Doksan iki yılı devam ederken
Beş arkadaşınla ayrıldın bizden
Yine geçemedin hilalimizden
Ambleme gül koydun Muhsin başkanım
Doksan üş yılında partini kurdun
Milletin derdiyle yanıp tutuştun
Doksan beş yılında adayı oldun
Anaptan konuldun Muhsin başkanım
Anaptan ayrıldın bir süre sonra
Genel başkanlığa gelmişti sıra
Kavuştun partine, arkadaşlara
Hep başta tutuldun Muhsin başkanım
İki bin yedide aday konuldun
Sivasın bağımsız vekili oldun
Sonradan yeniden partini buldun
Koltuğa oturdun Muhsin başkanım
Seçimde partiler atağa kalkar
Mitingler yaparsa oyları artar
Seninde gönlünde böyle arzu var
Şehir geziyordun Muhsin başkanım
Yerel seçimlerle uğraşıyordun
Mitingler yaparak dolaşıyordun
Helikopter ile dağ aşıyordun
Seçmenle buluştun Muhsin başkanım
Çağlayanceritti son durak yerin
Helikopter ile yerköye gittin
Sisne yakınında kaza geçirdin
Adını duyurdun Muhsin başkanım
Yirmi beş mart günü vakit ikindi
Telefon sesiyle olay bilindi
Yüreklerimize bir acı indi
Yer tespiti sorun Muhsin başkanım
Helikopter düştü belki canlıydın
Soğukla baş eden delikanlıydın
Milli konularda heyecanlıydın
Dualara kondun Muhsin başkanım
Devlet imkanları hep oradaydı
Seni bulmak için üç gün aradı
Ümitler tükendi ulaşamadı
Herkesi korkuttun Muhsin başkanım
Üçüncü gün geldi kara bir haber
Bulundu bindiğin o helikopter
Bulunamayınca bütün cesetler
Belki bir umuttun Muhsin başkanım
Yirmi sekiz martta sonuç göründü
Düşünülen şeyler gerçeğe döndü
Vefat haberinle ümitler söndü
Rahmana kavuştun Muhsin başkanım
Çenende ayakta kırıklar varmış
Beş metre uzakta beden yatarmış
Buz tutan uzuvlar biraz morarmış
Öksüz kaldı yurdun Muhsin başkanım
Yazdığın şiirde söylediklerin
Düşünenler için manası derin
Bugünü anlatır sanki sözlerin
Üşüdüm diyordun Muhsin başkanım
Üşüyen bedendir ruhun ayrıldı
Rahmanı istedin ona varıldı
Milletin gönlüne acı katıldı
Kalplere kuruldun Muhsin başkanım
Bedenin toprakla buluşacaktır
Ruhun sevdiğine kavuşacaktır
Milletin adını hep anacaktır
Kimlerle buluştun Muhsin başkanım
Madem aldı seni bizlerden kader
Allahın emridir çekmeyiz keder
Niğmetullah sana hep dua eder
Bunu istiyordun Muhsin başkanım
Niğmetullah UÇAR
Antalya
28.03.2009
Kayıt Tarihi : 31.3.2009 09:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bir haber gelsede müjdeler gibi
Çık'san Kar' ın bağrından kardelen gibi
Güller yine kıskansa o gülüşünü
Geceler çok karanlık doğ hilal gibi
Hak'ka emanet etmiştin her bir işini
Gerçekleşmiş görsen artık düş'ünü
Şüphem yok yasladın, peygambere başını
Dostların yolcular, göz yaşlarını
Bitmesin istiyoruz, ümit bitmesin
Dost çağırırda, dost nasıl gitmesin
Dilerim o sevdan bizde bitmesin
Seni çok seviyoruz Başkanım Muhsin (Yazıcıoğlu)
Şadan Yenişafak
Allahın dostları, sevdikleri, sevgilileri paratoner gibidirler
Ümmetin, Milletin, Devletin başına bir bela müsibet geleceği zaman onlar kendi üzerlerine çekerler, yani ümmet için millet için vatan için Allah için din için kurban olurlar, bilirsiniz. sırtlandan, çakaldan kurban olmaz Koç'tan olur onlar bu davanın bu yolun kınalı koçlarıydı ve Hepside Allah için kuban oldular onlar elbetteki Caferi tayyar r.a gibi Allaha kanatlandılar kar kadar beyaz tertemiz yürekleriyle, lakin bizler etten kemikteniz Rabbim zaafımızı isyandan saymasın göz yaşlarımızı rahmetine çevirsin bizleride sevdiklerine yakın eylesin Hepimizin başı sağ olsun ELFATİHA MA SALAVAT
TÜM YORUMLAR (2)