Tavafın sonunda selât gerektir
İbrahim Makamı bekliyor seni
Oralar mümine kutlu duraktır
Rabbim rahmet ile aklıyor seni
Namazın ardından saya başlarsın
Yine başım dumanlı, deli gönle coş geldi.
Boz bulanık çağladı, taşarak sarhoş geldi!
Aşk ile Hu, Hu diye, sarhoşça ya Hu diye.
Seher vakti illâ Hu, hem de yâmen Hu diye.
Döner durur kararım, sebepleri tararım.
“Ahsen-i takvim”sin, şanın yücedir;
Neye dönüp baksan, el eyler sana...
Gönüller cihanda birer ecedir,
Saraylar, sâmânlar gel eyler sana...
Tatlıca yaklaşsan, taşlar gülerler;
Yabanı yerlisi olmaz câninin
Dilini dinini sormadan vurun
Ölse de önemi yoktur bininin
Kâtil ağlarını örmeden vurun
Yağan petrol şerefsizin taptığı
Kafkaslar kartalı kanatlan gayrı
Vurunca düşmanı dondur kardeşim
Kahpeyi katilden görmeden ayrı
Kurşunu kalbine kondur kardeşim
Ecel erse eşiklikte ölürsün
Nôlur bana öyle bakma
Kız kâlbimi yakıyorsun
Göğsüne al gülü takma
Bağrıma ok çakıyorsun
Sabrım bitti kaçalım kız
Bu ellerden göçelim kız
Sevimli mor sümbülü; dün gördüm, yaban gülü! ..
Dedim ona ey soğan, neden seçtin azmayı? ..
Ünlem sanmış virgülü, uçmuş çalı bülbülü! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..
Eğer denge kaçıp düzen bozulsa
Beş metre geriden göremezsiniz
Eğer ipler kopup bağlar çözülse
Denkleri çözmeden öremezsiniz
Eğer hodkamlara yaka verirsen
Bağrımız yanıyor yüzümüz kara
Böyle yaşaması züldür Allah’ım
Kapıldığım rüzgâr sürükler nara
Gittiğimiz kötü yoldur Allah’ım
Bu derdi yürekten atamıyorum
Kendine tapan nefsi gerçeği tepen nefsi
Ensesinden sıkıca tuttum elhamdülillâh
Günaha sapan nefsi hâinlik yapan nefsi
Zincirleyip zindana attım elhamdülillâh
Zamana kıyan zevki ömürü yiyen zevki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!