Bu oğlan,çitten mi geldi; eli toz ayağı çamur.
Salmazdım ya çoban seni,büyük yerden geldi emir.
Tokalı camızlar koştu,yularından duta duta,
Kara dağdan odun çekti,tekerlerden yite yite.
Bak! bugün de akşam oldu.
Gül gibi benzim sararıp soldu,
Şu garip gönlüme bir haller oldu.
Durmuyor yerinden çıkacak gibi...
Mermi gibi deliyor bağrımı hasretin,
Bir sabah ansızın...
Çıkagelirim beklemediğin bir anda.
Sana uzaklardan yağmur kokulu, hasret yüklü,
Masum bir sevda getiririm.
Aç gönlünü, koy sevdamı yüreğine,
Bir gün yalnızlıktan sızlarsa için,
Yalnız bıraktığın günü hatırla.
Bir damla sevgiye susarsa için,
Aşk'ı derya olan beni hatırla.
Engeller önüne konulduğunda,
Karanlık ufuklar,er geç ağarır
Dağları da duman bürür aldırma
İnananlar elbet menzile varır
Aşk kervanı,ağır yürür aldırma
Sevda tutmaz,hor yüreğin örgüsü
Soldurduğun sevdamın gül bahçesinde,
Dün gece yine seni düşündüm durdum.
Bırakıp da gidişin geldi aklıma.
O vefasız sevgine kahredip durdum.
Bu dünyada yokmuş,sevginin yeri
Bir kara kalpliyi sevdim; neyleyim
Hep çile çekmekmiş,er kişinin kârı
Bir onulmaz derde düştüm; neyleyim.
Yine gözlerim yollarda kaldı,
Bakmadan ardına gittiğinden beri.
Hasretin bağrımda bir yara açtı,
Aşkın zehrini saçtığından beri.
Hep umutla gelirsin diye bekledim.
Sen,gül bahçesinin beyaz güvercini;
Ben, kaldırımların vazgeçilmez sevdalısı.
Sen, sevda şarkılarının ilk bestecisi;
Ben, ayrılık türküsünün son yapımcısı.
Sen, büyümüşsün bülbül nameleriyle;
Aylar, yıllar oldu seni görmeyeli,
Şu sineme ateşi, attın da gittin.
Bir kırık kalbim vardı,doğdum doğalı,
Onu da elaleme, sattın da gittin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!