Zâkir, Hakk'kı zikre dalmış; kulda Yaradan'ı gördüm
Gözler mahzûn, selin salmış; halde Yaradan'ı gördüm.
Mâdem gaye hayra eriş, bir besmele bekler her iş
"Elif-Lâm-Mîm" diyor derviş; dilde Yaradan'ı gördüm.
Gülzârında gonca, çiçek, rahmet yağar ölçek ölçek
Mâmül ipek, mağrûr böcek; dalda Yaradan'ı gördüm.
Ağ örülmüş ten içinde, can verilmiş cân içinde
Tüm damarlar kan içinde; alda Yaradan'ı gördüm.
Her ne varsa O'na muhtaç, her derde "O" dermân, ilaç
Ah çektikçe yanan ağaç; külde Yaradan'ı gördüm.
Çınar, köknar, hem meşede, pay edilen iaşede
Lâle, sümbül, menekşede; gülde Yaradan'ı gördüm.
Talep olmuş kesesine, rızık düşmüş hissesine
Bakıp koca cüssesine; filde Yaradan'ı gördüm.
Ferman yoksa yorgun dize, yılar fâni, bakar düze
Vakıf oldum nice gize; yolda Yaradan'ı gördüm.
Onca maşuk dillerde yâr, aşk oduna olmaz ayar
Çok yer gezdim, diyâr diyâr; çölde Yaradan'ı gördüm.
Aklı olan etmez inkâr, kudretini ettim ikrâr
O'dur Melik, Malik, Hünkâr; "Ol"da Yaradan'ı gördüm.
Kayıt Tarihi : 21.1.2015 22:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!