Muhittin Ulupınar Şiirleri - Şair Muhitt ...

Muhittin Ulupınar

Bakkal defterlerine düşmemiş hayat,
Amele pazarında sorulmamış sorudur.
Dokunaklı gözleri olan bir çocuktur.
Tenha sözlere muhalif şizofren,
Metruk yerlerine kaçak beyanat,
Nâkiz ömrümüze mahsustur.

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

Çiçek göndermeyin, gamdayım, kalp suskun
Meçhul adreste leylâ, yol uzun ve çetrefil.
Ömrüm kanayan bir yara, bir dal yasemen
Gelip geçer içimden mekânsız bir bedevî
Unut ey kalbim, hep bozgun hep bozgun,
aynalarda aksimiz, yakamızda karanfil.

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

Ellerimi verebilirdim,sürgündüm kent biçimsiz uzuvlara gebedir şimdi,
Sarı kızlar geçecek sokaklardan,düşleriyle sarı sıcakları getiren bekleme.
Akşamdır; hüzünlenirsin kaldırımlardan yürüme,Ankara’ya gülümseme,
Yollar tenhalığı getirir saçlarına otobüs farlarından süzülünce.
Bir tutam sakız olur gökdelenler adımlarından uyanınca türküler,
gözlerimi verebilirdim,yalnızdım kent karanlıklara gebedir şimdi.

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

bulutların dindirdiği acıyı söyler,
kuşlar yağmurlara tutununca.
papatyalar sabaha durur,umut olur,
vuslat ayrılığı vurunca.
gün ışımadan iklimler hüznüme tüner,
sılam gurbet yar el olur.

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

Şimdi gözlerin akşam, hem sensiz hem bensiz, hemde adressiz ilişiksiz; bir mektup ellerimizde yaşam.

Çık gel şimdi yüreğim tenha
Biraz yağmur var, biraz efkâr
Bir çocuk sızıyor gibi düşlerime
Hem usul hem kalabalık hem hilekâr

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

akşamın alacası düşüyorken yüzüme,
alnım bir kez daha haykırır isyanını yıllara.
Sevdam ki bir mavi sızı ya da korkusudur yüreğimin,
gün be gün soldurur karanfilleri dalında.
karanlığın doğumunda güle yakındır ellerim,
uzun kirpiklerim düşer suya çoğalır suskunluğum,

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

yetim bir sonbahar bıraktın,eylülsüz
sen bütün zamanların en eski Leyla’sı,milat gibi.
ortaçağ heykellerinde mermer bir tebessüm,mesela;
bir hüzün gibi durmakta yüzün ömürler tüketen.
hani adımız hüzündü kırkahvelerinde biriken güz?
sen bütün zamanların en eski Leyla’sı,milat gibi.

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

çiçekli perdeler çekilince, üveyikleri beklerdik konağımızda.
babamız heyecansız başlayınca türkümüze, zamanı gererdik
sessizce. tenha sokaklara çekilince düşlerimiz,kalbimize
melekler yürürdü. ”gülümse” derdi.”ey çocuk! zamanı
aşmalısın, ellerine asa,gönlüne tespih olmalısın.”

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

Ey kalbinden pınarlar açılan derviş!
Yuğ beni sonra yak, sonra kül et beni
Usandım da yar dilinden, zülfünden
Dünyayı ehline bırakıpı yollara düştüm
Hızla bitip tükenirken kalbimin ilmi
Okudum alınyazımı görüntüsünden

Devamını Oku
Muhittin Ulupınar

Eski, tanıdık bir şey yaşanılan,
Kimsesiziz, öyle yalnız, öyle mecnun,
halimiz hicabımızdır, gecemiz keder.
ellerimiz yüreğimizin sürgünüdür,
uykusunda ömrün acemi ve yalan.

Devamını Oku