Bana istanbul'u anlat,
İçinde bir istanbul olsun,
Matemiyle neşesiyle,
Hem güleyim hemde gözlerim dolsun.
Bana istanbul'u anlat,
Hergünü bir başka mevsim olsun,
Sen hiç âşık oldun mu?
İzmir sokaklarında.
Sen hiç sevgilinin ellerini tuttun mu?
Ama sımsıkı,
Tertemiz bir umutla.
İzmir özler bilirim,
Yokluklar içinde var gibiyim
Varlığılım gerçek
Gerçekler içinde yok gibiyim
Yokluğum gerçek
Bilmem kaçıncı gece, kaçıncı uykudayım
Durup durup savrulduğum
Kaderin ocağındayım.
Bitmez bu uyku
Ayılmaz gözlerim
Mahmurluğun pençesinde
Yaşamaksa hayat
Hepsi birkaç saat
Bırak ellerimde açsın ellerin
Zülme ihanet
İnadına beklesin şafaklar
Yer ıslak gök ıslak ne zaman gülse
Gözleri ıslaktı.
Çocuklar gibi hırçındı
Baştan atılamaz bir şeydi
Dile gelmezdi.
Hep umutsuzca bakardım ona
Her yokuş yazımmış
Her aşk nazım
Her kavgada belalı başım
İstesem ne, istemesem ne
Ata yadigarı,
Başıma buyruk başım
pembe bir düş yağmuruydu,
salkım sacak umutlarım vardı
ansızın vurdu
depremler şehirlerimi
kubbelerim yılıkıldı
tarumar oldu bahçelerim,
Uzanma tutamazsın ellerimi
Nazlı gülüşün
Pembe bir bahar gibi açarken rüyalarımda
Kor dudakların yanarken dudaklarımda
Uzanma tutamazsın ellerimi
çocuktum,
tertemiz hayallerim vardı,
sütten çıkmış ak kaşık gibi,
sonra büyüdüm,
şimdi kirlenmiş ellerim var,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!