Yine farklı farklı yaşamlar koyduk ortaya,
Gülmeyi bilemeden yüzümüzü kaybettik.
Bilmeden aldığımız yol cahilliğe fayda,
Düzenimiz bozuldu, izimizi kaybettik.
Mavi gözlerde güzel,
Akarak dalga dalga masumca,
Yeşil renklerde solacak bir gül,
Coşacak seller ufuklarınca.
Kahve gözlerde birikmiş aşk,
Taşacak köpükler sulardan uzak,
Kurak çöllerde seller ağlayacak.
Baş yaracak yumuşak pamuklar,
Susacak derinden inleyen aşklar.
Sermayesini hazırlar o sessiz uyku,
Gönül bu! Sevda parmaklıklarına tutunan,
Aşka mahkûm bir duruşla bekliyor,
Bir farklılık gördüm ümit ve heyecan,
Hapis oldum değil bilerek sığındım diyor.
Uzaklara dalmışım pencere kenarında,
Masamda duran bir gül ve bir kadeh,
Gülü kokladıkça seni hatırlıyorum,
Kadehimse sensiz günlerime hatıra.
Elimde sıkılmaya hazır bir silah,
Sık hadi! dercesine tutuyorum,
Es! Ruhumun dallarını kırarak,
Gölgemi masum kayalardan ayır.
Sarı saçları bir bir maziye bırak,
Ve sus! Ufuklara kin besleyen rüzgâr.
Sarı yapraklar bırak âsi baharlara,
Umutla dolu kaybolan rüzgârlara.
Kopmasın sakın dalındaki mutluluk,
Bil ki reyhanlar, yapraklar sana aşık.
Ses ararsan kulaklara aşina,
Dinlemeye koyul durgun ırmakları,
Hüzünlü akşamlarda o tek başına,
Sustur haykıran nedensiz aşkları.
Okşamak için dokunma mutluluğa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!