****
bir hüzzam düğümü dilimin altında
kalktığım yerden keseler gölgeleri
saliseye kavgalı anlık krizlerin
sebepsiz izlerini taşımaktasın müheyya
küçük dilim oyalıyor sabıkalı cümleleri
................katili aramaktan,
..............................
önleyici hizmet eri
çürümüş iki dudak, varlıklı bir n' isyana
ölüme müheyya bir kemik, bir deri
gözleri umut mavisi, düş sokağı
ucuzluğu lime a-lime edilmiş hayatın
yol kenarında ucuz fahişlere bıraktım.
şahitliğini müheyya
kalbim yürek sızılarına uymuş, uyumuş
bu sokak, bu kır düğünü, bu bayır
Sanat sokağında şemsiyeli bir panayır
urartu'nun izlerini yok sayıyorlar
beş bin kere, beş bin yüz kere zaman
göz açıp kapatıncaya kadardır an müheyya
hurilerin, perilerin savat ziynetlerini
zihniyet hırsızlığı meşguliyetlerin an'dı
ve yalana çarpılmış duvar boşlukları
tüm su sızıntıları burada hayatı meşgul ediyor
Bu yüzdendir van gölü kederden ölmek üzere
bu yüzdendir damarları çekilmiş şamran kurumakta
talih mi, tarih mi karar ver müheyya
bak yine dilim çözülmüyor
korkak korkak susmuş abdal yüreksızısı halimden
ipekyolu sessiz
kent ve sanat ne kadar aciz
yani siz, yani biz
urartu dan kalma medeniyetinde yok mu?
bir iz...
...müheyya
hor hor görülen bu zelzeleye
zilzal oldum yıkıldım,
zal oldum öldüm
zül oldum yerimde saydım
şimdi aymaz bir dilim suya bölünmüşüm
......bir çalkantı göbeğinde
.....göbekli tepe'den
mors bir alfabeden üç vaktin son hecesi an'dan
keşfimi arz ediyorum muheyya
an ile tarihi aralamakta dengbej
a- lime lime edilen dilime güç bela
uzun hava türkülerine denk,
bej yüreğimi lamekan gözlerim
senden kalan ölümün son öpücüğü
sen hazırsın ama hızır nerde müheyya
Kayıt Tarihi : 11.11.2019 23:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!