Muharremiye-i Müştâk-ı Merhûm

Müştak Baba
1

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Muharremiye-i Müştâk-ı Merhûm

Dilâ geldi yine eyyâm-ı mâtem
Bu rûz-ı bî-vefâda olma hurrem
Hemân hasretle kan ağla dem-â-dem
Muharremdür meded ey dil Muharrem

Bugün ol bersiyeh günde giy ey cân
Şehîd oldı o sultân-ı şehîdân
Bugün ehl-i muhabbet eyler enfüsân
Muharremdür meded ey dil Muharrem

Bugün derdile dûd eyler felekler
Bugün hasretle âh eyler felekler
Siyâh pûş oldı ashâb-ı dilekler
Muharremdür meded ey dil Muharrem

Hudâ ba’s eyleyüp Cibrîl-i emîni
Hüseynin dire dire beşiğini
Döküldi hâke hûn-ı nâzenîni
Muharremdür meded ey dil Muharrem

Sabâh-ı haşre dek Fâtıma Ana
Ciğer gûşum diye başlar figâna
Gözünden kan aksun dâne dâne
Muharremdür meded ey dil Muharrem

Bu ayda hâke düşdi mâh-ı enver
Hafîdi Fahr-i Âlem İbni Haydar
Vücûd-ı nâz-perver kaldı bî-ser
Muharremdür meded ey dil Muharrem

Bugün la’net ile yâd it Yezîdi
Hudânun düşmeni mel’ûn pelîdi
Şehîd itdi dirîgâ ol sa’îdi
Muharremdür meded ey dil Muharrem

Dilâ Müştâkîveş biz Haydarîyüz
Velî fazl-ı cehâletden beriyüz
Ali’nün kabrinün asâkiriyüz
Muharremdür meded ey dil Muharrem

Müştak Baba
Kayıt Tarihi : 25.11.2011 22:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Evrim Nesimi Erenler Bey şöyle demiş...

    Sinyali bey..yazı yazıdır, tahmin tahmindir..görüş görüştür, düşünce düşüncedir, yorum yorumdur.., kehanet ise...ne desem ki!

    Yani sizin şiire olacak iki cümlelik yorumunuz bu zırvalamadan bin kat daha yerinde olurdu diye düşünmekteyim. Siz de mi sistemde olanlardan etkilenip şiir bünyesi kılıfınızdan çıkıp, boş işlerle uğraşmaya başladınız yoksa? Samimi bir soru! Ne diyeyim canınız sağolsun

    Ne desem bilmiyorum ki...Veya nasıl anlatsam...

    Elektrik fakültesinde okuduğumuz yıllarda Kurtuluş savaşına da katılmış bir hocamız vardı...Profesör DR Adnan Ergeneli..

    Cumhuriyetimizin yurt dışında eğitim verdirerek ülkemize elektriğin gelmesinde çok katkısı olan bir hoca..hakkında google dan epeyce bir şeyler bulabilirsiniz


    Demişti ki...nazara inanır mısınız..

    sınıf neredeyse tamamına yakın olarak hayır inanmayız dedi...

    cevabı şöyle olmuştu hocamın..inanıp inanmamakta serbestsiniz..Ama inanmasanızda önyargısız ve hatta kendinize antitez olarak bir düşünce geliştirebilmelisiniz..

    gözlerden neden bir şua bir ışın çıkmasın ve karşıda bir manyetizma oluştırmasın...oluşturubilir...ve bu ışınların yönünü değiştirmek için nazar boncuğu kullanmak ta gerekebilir...belki bir gün ışınların bu hassasiiyette ölçülebileceği bir ölçü cihazı bulunabilir...

    Kısacası bize 360 derece düşünebilmemiz gerektiğini anlatmaya çalışmıştı..

    Gelelim sorunuza..

    ben bu şairin bu yönüyle bir çok yazıya konu olduğunu biliyordum...ilk yorumumda da hurufilik yani harfçilik ve rakamsalcılık, ebced ile cifr konusuna vurgu yapmıştım...Siz belki bilmiyorsunuz ama ezoterik inaçlarda bu konu çok önemlidir sadece ehli kitap değil uzak doğu ve hint dünyasında da oldukça gündemde olan bir konudur...

    orhan pamuğun karakitabı hurufilik üzerine çok ciddi kafa yoran bir kitaptır...

    ayrıca bu alıntıladığım yazıda literatürde (kaynakçada) adı geçen isimler deve dişi gibi adamlardır...mesela konyalı mehmet vehbi türkiyede belki de en saygın kuran meali yazan ve ilk mecliste çok saygın bir mebus olan birisidir..tahirül mevlevi çetin altanın eniştesidir ve çetin altanın tasavvufi bilgisine katkı sağladığını düşündüğüm birisidir..

    cifr ilmiyle ve ebced ile uğraşan çok saygın isimler vardır..

    ben de araştırdım ama yetkinmiyim bu konuda hayır..bilimsel bir karşılık bulabildim mi hayır..

    Ancak benim okuma şeklim karşıtları ihmal etmeden ve küçümsemeden dinlemek anlamak ve empati kurmak üzerinedir..

    Bilginin inanılmaz çoklukta binbir çeşit yönü vardır...insanlar dinlediği veya ilgilendiği şeylerin dışındaki şeylere sağır olmamalıdır...Benim naçizane ilkem budur..

    Efendim, zaten ben o yazıyı astığımda uzunluğundan ve yoğunluğundan ayrıca konu hakkında ihtisas istemesinden dolayı meraklısına bir not olarak düşmüştüm...Katılıp katılmamamdan daha çok enterasanlığı nedeniyle asmıştım...

    Gerçek duygularım bunlardır efendim..Bilgilerinize sunarım..saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Neris Bahar
    Neris Bahar

    Bu şiir türünün murabba nazım türü olduğunu öğrendim ve özellikleri ise şöyle imiş murabbanın ( Vikipedi ):
    Murabba (Osmanlıca: مربع), bent adı verilen dört dizelik kıt'alardan oluşan şiir türüdür. Kelime anlamı 'dörtlük' demektir.Aruz ölçüsüyle yazılır. Genelde 3-7 bentten oluşur. Uyak düzeni genelde aaaa/bbba/ccca/ddda/... şeklinde olmakla beraber, ilk bendi kafiyeli olmayan ya da sonraki bentlerde kafiyesi tekrarlanmayan murabbalar da vardır. Divan edebiyatında 15. yüzyılda sultanü'ş-şuara(şairler sultanı) unvanlı Ahmed Paşa tarafından kullanılmıştır. Tanzimat edebiyatında da Namık Kemal bu türün başarılı örneklerini vermiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şarkı şeklinde bestelenen eserlerin büyük bir kısmı murabba tarzında yazılmıştır.
    Özellikleri
    • Nazım birimi dörtlük olan nazım şekillerinden biridir.
    • Kafiye düzeni aaaa/bbba/ccca'dır.
    • Genellikle 3 ile 7 dörtlükten oluşur.
    • Her konuda murabba yazılabilir. Ancak dini ve didaktik konular ile övgü, yergi, manzum mektup, mersiye vs. türlerde murabba nazım şekli daha çok kullanılmıştır.
    • Aruz kalıbıyla yazılır.
    • Önemli murabba şairleri Aşki, Muhabbi, Hayreti, Taşlıcalı Yahya Bey, Fuzuli sayılabilir.
    • Dili Süslü Ve Ağırdır.
    • Son dizeleri tekrarlanıyorsa mütekerrir murabba,Son dizeleri tekrarlanmıyorsa müzdeviç murabba'dır.
    • 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şarkı şeklinde bestelenen eserlerin büyük bir kısmı murabba tarzında yazılmıştır.
    • İran edebiyatından edebiyatımıza geçmiştir

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı

    Aslında haram aylar diye bir şey var.Bu sadece Muharrem ayı değil.Bir ay değil dört aydır.Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb ayları.Bu aylarda avlanmak da dahil haram belde kabul edilen hicazda yani Mekke ve çevresinde kan dökmek yasaktır.

    Prens Mişkin arkadaşımızın belirttiğine ilaveten söylemek isterim.Kerbela hadisesinin bu aya denk gelmesi olayı daha bir dramatik hale getirmiştir.Doğrudur gerekçe hiç olmazsa yılın bu dört ayında birbirimizi yemeyelim de serbest ticaret yapalım ve hayat normal seyrine dönsün düşüncesidir.Mekke'nin ileri gelen 12 büyük kabilesi böyle bir karar almıştır.

    Malumata ilave selamlar saygılar

    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi

    Terkibi bentleri fazla anlamadım zira yazarın anlatmak istediği
    İki farklı grubu karşılaştırmış,yanlış bir kavram vardı. Hiçbir zaman birlik ve beraberliğimizi bozmamalıyız.Her hangi inançta olursa olsun hepimiz insanız. Bugünkü çatışmalarının nedeni,insanları din mezhep kavramları ile ayırmak değil midir? Baruta ateşle yaklaşmak gibi bir şey.Objektif yaklaşmak gerekir.Saygılarımla .yazara rahmet dilerim. Muharrem Ayınız kutlu olsun.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra

    Ben de diyorum ki Aziz Nesin in din konusundaki fikirlerine (dinsizliğe,Kur'an ın Allah kelamı olmadığına)inanmam için ben aklımı kaybetmem lazım.Şükür aklım da var imanım da var,inancım da var.Vesselam.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (21)

Müştak Baba