Karalamalar 53 - Muharrem Ayı ve Aşure

Recep Akıl
932

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Karalamalar 53 - Muharrem Ayı ve Aşure

Allah’ın Ayı olarak da bilinen Muharrem Ayı İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin bollaştığı bir ay olarak bilinir. “Bilinir” kelimesi fazladır. Öyledir.

Elbette ki Allah’ın ayı, yılı, günü olmaz, ancak Allah’ın rahmetine ermenin bir fırsatı olması bakımından Muharrem ayını Hz. Peygamberimiz efendimiz bu şekilde ifade etmiş ve bize öğretmiştir.

Hepimizin bildiği gibi Hicri Yıl’ın ilk ayıdır Muharrem. Bu ayın onuncu günü ‘Aşure Günü’ olarak bilinir ve kutlanır.

Bu güne ‘Aşure Günü’ denmesinin sebebi hikmetiyse bu günde Cenâb-ı Hak, on değişik resulünün her birine değişik ikram ve ihsanlarda bulunduğu içindir.

Bu yüzden Allah katında çok özel bir yeri olduğu bildirilmiştir Aşure Günü'nün ve dolayısıyla Hicri Yılın ilk ayı olan Muharrem Ayının.

Başka İslam toplumlarında nasıl kutlanır bu gün? Bilmiyorum ama bizde kutlanması çok hoş ve güzel olur. Hatta tatlı…

O güne saygı olsun diye pişirilip konu komşuya, eşe dosta dağıtılan bir tatlı -yemek, yiyecek- de aynı isimle bilinir. Hatta bir güne de sıkıştırılmaz.

Bazılarımız bu güzel tatlıyı –yemeği- Muharrem Ayı'nın onuncu gününe denk gelen günde pişirip dağıtırken kimilerimiz Hicri Yılın ilk ayı olması sebebiyle yeni yıl bereketli olsun düşünce ve niyetiyle ilk gün pişirir ve dağıtır.

Ve hatta Muharrem Ayı boyunca aşure pişirip dağıtıldığını da ben kendi çevremden bilirim.

Aşure Günü…

Halkımızın bu kutlamayı bir güne sıkıştırmayıp bir aya yayması aslında ne kadar güzel bir adettir. Dayanışmanın en güzel örneklerinden biri…

Halkın bir birleriyle yakınlaşmak istemesinin bir tür bahanesi… Birlikte yaşama isteğinin dışavurumu…

Birisi çapraşık, abuk sabuk bir iş yapacak olsa ona söylenecek ilk cümle büyük bir olasılıkla “Aşureye çevirdin işi. Aşure gibi olmuş. Vb. ” Olur. Ne kadar yanlış bir tabir! Oysa yapan bilir ki aşure hiç de bu türden bir tanımı hak etmiyor. Bilakis içine katılan yiyeceklerin çeşitliliği ve değişikliği bakımından muhteşem bir uyumu ifade ediyor.

Her biri birbirinden farklı tat ve görünüşte… Kimi sebze, kimi meyve… Kimisi pişirilmeden de yenen, kimisi pişirilmediğinde yenemeyen onca yiyeceğin bir araya getirilip harmanlanmasından ortaya çıkan güzel bir resim, olağanüstü bir armonidir, aşure…

Aşureye katılan çeşitli sebze ve meyvelerin o muhteşem uyumunu bir an için toplumlara uyarlamaya çalışsak, ortaya çıkan tabloda göreceğimiz şey çeşitli sınıf ve katmanların bir arada uyum içinde yaşaması olacaktır.

Batı toplumlarının bu birlikte yaşama anlayışına gelebilmeleri için 19. yüzyılı beklemeleri gerekmiştir. Oysa Anadolu’da gelenekleri, adetleri, dinleri, dilleri, meşrepleri farklı pek çok topluluğun (milletin) birlik ve dirlik içinde iç içe bir arada yaşıyor olmaları batıdan pek çok daha öncesine dayanır.

Ama ne yazık ki Anadolu insanının bu yaşam tarzını bir yönetim sistemi haline getirebilmesi günümüzde dahi henüz tam anlamıyla mümkün olmamış, olamamıştır.

Bu durumun pek çok nedeni var elbette ama bunlar bu yazının konusu değillerdir. Bu yazının konusu Aşure ve Muharrem Ayıdır.

Ve elbette bu yazı da burada bitmiştir. Muharrem Ayınız ve Hicri Yılbaşınız kutlu, bereketli ve mübarek olsun.

Selâm ve sevgiyle…

Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 25.11.2011 22:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Recep Akıl