"Sevdiğimi demez isem sevmek derdi beni boğar "
Şuh ! Dilimden dökemediğim nefesimde dolanıyor
Sana yıldız toplamak için elime haham kanı bulaşıyor
Annem ile ilgili kuramlarım var hem bak ben sana şiir yazıyorum
Eminim çok güzel olduğun için göremiyorum seni
Doldurduğu valiz yoktu giderken ,
Bu gözleri dolduruyor .
Kuytuda bir ideolojidir sevdası
Özlemi durmuş kalmıştır bir köşebaşında
Çıkmayan sokaklara çıkmıştır düşünde
Binbir kırgınlık tutulmuştur voltasına
Kahrı bir çocuğu büyütmek kadar narin
gece ve leyl'e
sonbaharların başka geçtiği leylalara
Geceler hoyrat , yakamızı söken yakamoz ıslığımıza rakip rüzgar var . Herkesin kendine özgüdür gecesi , kimine bohem kimine arzulu. Benim ki biraz hırçın fazlaca kendi hâlinde. Anlaşılmayı bekler serildiği gökyüzünde . Bir gün oturup düşündüm ya benim hissettiğim , bildiğim ve de yaşadığım gece gibi biri karşıma çıkarsa ? Böyle tek taraflı diyaloglarına alışınca birşey diyemem herhalde dedim kendi kendime. Hem zaten nasıl anlayabilirim ki bunu benim gece dediğim altı üstü bir duygu-durum.
Muhyittin'e ağlattığımdır...
I
sustuğun bir yerindeyim
içindekileri gözünden kustuğun bir yerindeyim sonra şehrin
önce senin gelmen gerek sonra benim gitmem
Bir asırlık yıldız şimdi o özlem
Seni sesinden tanıyan biri değilim
Sus !
Boş bulundum birini sevdim , gözlerim bile doldu
Sevdanın asgarisi hasret , biliyorsun perşembe bana özel
Ayrılalı haf/sta oldu , sevda sürüyor
Sana doğru bir yoldu ama bana yanlış ,
Yürüyoruz , göğsümüze saplanmış bir hayat .
Ellerinden tutupta , beni sürüklüyor sabaha kalan beş dakikalara
Penceresi sokağa bakmaz , kaplar hayalleri camlarını
Hüzne büktüğün bir dudak.
Yarım bırakılmış bir öykü gibi dolaşıyorum ,
Gökyüzü değil gözlerim fırtınanın habercisi .
Gözaltına alıyorum kara bulutları ;
Bir kez de onlar kalsın sağanak sokağında .
Ve perde açılır , kont sahneye girer .
soluk yüzü
üstünden sonbaharı atıp
kış titremesini sahiplenmiş
mezopotamya gibidir .
sağ gözü ;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!