İz kalmamış yüzünde hiç hayadan
Ne kuldan utanır ne de Mevla’dan
Kulak devasa göz çıkmış aradan
Halkalar sallanır kalın boynundan
İri cüssesine aldanır durmaz
Çeşm-i pürhûnundan akan yaşa cânımdır fedâ
Dürr-i sadeften gelen gevhere kanımdır bahâ
Tîr-i müjgânın gönül bâğını eyler târumâr
Ne acebdir kurulur yine bir işret pür-safâ
Bâd-ı sabâ kim giderse yâre selâm eylesin
Bâğ-ı çemende gül-i ra’nâya du’âm eylesin
Mühr-i yâkûtun kilîdin saklamasın bendeden
Âr değil beklemesin üç beş kelâm eylesin
Gün gidince yanar aşk çerâğı dilde âh u zâr
Tutulur dili semânın olur âşık bî-karâr
Elde kalem gözde yaş sessizce bir çığlık kopar
Duyulur hicrânı kalbin gülsüz olur mu ki hâr
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!