Efendim! ...Acizim!
Nasıl ansam adını
Günahkâr dudaklarımla?
Sultanım! ...
Unutup yolundan gitmeyi
Gafil adımlarımla
Ne garip değil mi anne?
Ben, seni bile ağlatmışken
O zor günlerde.
Şimdi iyi gün kovboyları
Dört yanı sarmış, iyi mi?
KAÇIŞ
Bu aralar
Kendime kaçıyorum yine;
Eşten, dosttan,
Herkesten...
Seslerden, silüetlerden,
Dost bağında üzüm müsün?
Yâre verdiğim sözüm müsün?
Nedir yokluğundaki bu karanlık?
Başkasını görmeyen gözüm müsün?
OLMALI
Bir şiir yazmalı
Aşka, davaya dâir.
Umudun rüzgârında
Savrulmalı fikir,
Geleceğe uzanmalı.
Herkes
Söz denizinde boğulurken
Ben sustum!
Susup ta
Dokuzuncu köyden de kovulurken
Uzak menzile varmak için
Çıkarsan yola;
Cılız atla
Ve
Sahte dostla,
Hem haline ağla
Uyku sen bana düşman mısın?
Ben kurak bozkır,
Sen yeşil bostan mısın?
Gece yoksun, gündüz yok,
Herkese tam da
Bana noksan mısın?
Uzak değil ölüm, yakın!
Dünyada kalacak;
İhtiraslar ve şehvetler,
Zenginin malları
Münkirin umutları.
YOKLUĞUNA
Bilinsin diye özlemim
Bir şiir yazdım yokluğuna.
Kaç zaman aradım;
Köyün kalabalığında, şehrin tenhalarında.
Rüzgâra sorup adını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!