ben istemeden kayboldum bir zamanlar
kapının arkasında
ve divanın altında bile bulunabilirdim oysa.
bulmadılar beni,
hayatın hiçbir yerinde.
tanrı’nın önüne geçsem
Zeki Müren’in öldüğü günü
Neşet Ertaş’ın öldüğü güne bağlayan bir gecedeyiz
Bir elimde koyusundan özlem kırmızısı bir şarap
Diğer elimde Anadolu gibi bir ruhla
Yanan bir Anadolu sigarası
Bir de sabahın dördü oldu mu saat
Biz ki;
Hiç denenmemiş bir yolla
İntiharı düşünmüş olan,
İsimsiz duraklarda uçan
Bir turnadan dert alan,
Kelimelerin kelimelerle olan ilgisi gibidir,
İnsanın başka bir insanla ilgisi..
Ne yadsınamaz bir anlam çıkarılabilir,
Ne de inkar edilebilir gerçekliği..
Ve biraz da bu yüzdendir ki;
Uyanayım bir sabah
Ve uyandığımda kalmasın
Bir çift nefesten başka
Kaybedebileceğim hiçbir şey
Aklım dahil.
İstanbul'da yağmur,
Gökyüzünde bulut,
Yüreğimizde kuşlar.
Üstelik hiçbir şeye dair,
Yokken hiçbir umut,
Günümüz çağında
Gökyüzü altında hayaller kurulmaması gerektiğini,
Yağmur yağarken şemsiye taşınması gerekliliğini,
Rakının tek başına içilemeyeceğini,
Ya da üç nokta kullanma gerekliliğini;
Biz kabul etmedik hiç..
insanın iç acılarının toplamı,
aşkı bulduğu yaşa eşittir.
insanın kendinden eksilmesi,
sıfıra eşit değildir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!