Muhammes (aruz) Şiiri - Yorumlar

Xalide Efendiyeva
159

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

Kimdi ki, bir zülfüne dünyanı bağlar gezdrer
Bir zerif mexluqdur çiyninde dağlar gezdirer

Sevgisi derya qeder, bir damlası gelmez dile
Eşq odur göz dillene, dil sirrini vermez ele
Ar eder, dil lallanar, üz allanar, dönse küle
Eşqi pünhan saxlayar, könlünde çağlar gezdirer

Tamamını Oku
  • İnci Germenliler
    İnci Germenliler 11.03.2012 - 17:29

    Kaleminize yön veren, yüreğinizdeki esin hiç bitmesin, daim çağlasın.
    Birincilik kazanan güzel şiirinizi ve kaleminizi
    kutlarım........SEVGİLERİMLE.........

    Cevap Yaz
  • İnci Germenliler
    İnci Germenliler 11.03.2012 - 17:28

    Kaleminize yön veren, yüreğinizdeki esin hiç bitmesin, daim çağlasın.
    Birincilik kazanan güzel şiirinizi ve kaleminizi
    kutlarım........SEVGİLERİMLE.........

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı 11.03.2012 - 16:52

    Merhabalar değerli okurlar!

    Değerli şaire Xalide Hanımı güne gelen şiiri için can-ı gönülden kutluyorum. Bilinmesini isterim ki yaptığımız çeviri değil uyarlamadır. Türkiye Türkçesinin temel kurallarını bilen bir miktar edebi birikimi olan insan Azeri Türkçesini hem anlayabilir hem Türkiye Türkçesine çevirebilir. Bu uyarlama uyaklar, ses vs. gibi bütün özellikler azami şekilde dikkate alınarak yapılmaya çalışılmıştır. Daha farklı uyarlanabilir mi? Pek tabii mümkün. Bendenizin kulağıma en hoş gelen, şiiri en iyi duyumsadığım şekli bu idi.

    Değerli şair Mingeçevir Seheri isimli benim de üyesi bulunduğum Facebook grubunda bu şiiri paylaşmıştı. Bendeniz beğenilerimi ifade ederek Türkiye Türkçesine uyarladım. Kendileri lütfedip şiirlerinin altına uyarlama olarak almışlar. Bilinmesini isterim ki, günün şiirine seçileceği vesaire hususlarda başkaca malumatım yoktur.

    Bendeniz burada olmayı her zaman açık yüreklilikle ifade ettim seviyorum. Bu gündeme gelmekse hiçbir mahsuru yok. Buraya şiirleri asılan ölmüş yaşayan herkes gündeme geliyor. Bunu yaparak kerih bir iş yapmış olduğumu düşünmüyorum Sonra yukarıda şiirin asılması şart değil her daim fikirlerimizi özgürce ortaya koyup bildiklerimizi paylaşıyoruz. Kendi adıma yine paylaşmaya devam edeceğim. Dilbilimcilere saygım sonsuz, ama bu çeviri ve uyarlama işlerini her daim şair olan ya da şiir ile yakından ilgili, tabiri caizse hemhal olan insanların yapmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum.

    Üstadım Sinyali bey taşı gediğine koymuş, gün içerisinde şiiri beğenmeyenlerden becerebilirlerse ilk bendine bir nazire yazmalarını, uyarlamanın yeterli olmadığını düşünenlerden de yeniden uyarlama yapmalarını bekliyorum.

    Saygılar sunarım

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 11.03.2012 - 15:24

    engüşt-i hata uzatma öyle
    beş beytine bir nazire söyle

    Şeyh Galib bu beytinde bir şiiri (Hüsn ü aşk) hakkında atıp tutanlara böyle söylüyor..hata bulmak için parmağını uzatıp duracağına diyor bu şiirin mesela sadece beş beyti için tut bir nazire yaz bakalım...yaz da görelim senin de şairliğini diyor..

    aynı şiirinde ayrıca diyor ki...


    gördün mü bu vadi-i kemini
    divan yolu sanma bu zemini

    sen şiirin tuzaklarla dolu vadisini biliyor musun behey birader diyor...öyle üstün körü okuyup sonra da divan yolunda gezinti yapmak sanma sen bu işi diyor...

    El hasılı vel kelam

    istisnalar müstesna olmak üzere söylüyorum, üç cümleyi bir araya getirmekten aciz insanların, mana seyrini düşürmeden hem de aruzla yazabilen, klasik tarzın hakkını verebilen bir şaire, eften püften sözlerle takılmaları doğrusu ancak kendilerini komik duruma düşürüyor..

    her dizesinden yepyeni şiirler icadı mümkün olan bu değerli şiiri tebrik ediyorum efendim en derin saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 11.03.2012 - 15:20


    engüşt-i hata uzatma öyle
    beş beytine bir nazire söyle

    şayh galib bu beytinde bir şiiri( Hüsn ü aşk) hakkında atıp tutanlara böyle söylüyor..hata bulmak için parmağını uzatıp duracağına diyor bu şiirin mesela sadece beş beyti için tut bir nazire yaz bakalım...yaz da görelim senin de şairliğini diyor..

    aynı şiirinde ayrıca diyor ki...


    gördün mü bu vadi-i zemini
    divan yolu sanma bu zemini

    sen şiirin tuzaklarla dolu vadisini biliyor musun behey birader diyor...öyle üstün körü okuyup sonra da divan yolunda gezinti yapmak sanma sen bu işi diyor...

    El hasılı vel kelam

    istisnalar müstesna olmak üzere söylüyorum, üç cümleyi bir araya getirmekten aciz insanların, mana seyrini düşürmeden hem de aruzla yazabilen, klasik tarzın hakkını verebilen bir şaire, eften püften sözlerle takılmaları doğrusu ancak kendilerini komik duruma düşürüyor..

    her dizesinden yepyeni şiirler icadı mümkün olan bu değerli şiiri tebrik ediyorum efendim en derin saygılarımla




    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 11.03.2012 - 15:16

    BEŞLEDİK…

    Şair olmak kolay değil, şiir yazmak hiç de kolay değil.
    Çoğumuz bir hobi olarak yazarız…
    Canımız sıkılır, kendimizi deneriz.
    Elimize kalemi aldığımızda rastgele bir şeyler karalar gibi, resim yapar gibi uğraşır dururuz kelimelerle, sözlerle… Üretmek isteriz belki kendimizce, ama sonucu görünce beğenmeyiz yaptığımızı.
    O ana beğensek bile, bir müddet sonra okuyunca gülümseyerek karşılarız kendi yazdıklarımızı…
    Ne yazmışız böyle der, ya düzeltmeye çalışır veya sileriz…

    Divan tarzında, yani günümüzde arûz vezniyle (ölçüsüyle) şiir yazabilecek kaç babayiğit var ki?
    İşte değerli dost Halide Hanım bu işi başaran değerli şairlerden biri.
    Öncelikle eski ile yeni’yi –mazi ile hal’i- birleştiren, istikbale köprü olan bu değerli dost şairemizi gönülden kutluyorum.
    Başarılı bir çalışma yapmışlar.

    Bizim edebiyatımızda “muhammes” tarzında iki beyitle bir giriş yapılır mı, hatırlamıyorum.
    Tahmis, taşdir, tardiye veya değişik şekilleri var. Bunları az çok hatırlıyorum ama böyle bir giriş var mı, bilemeyeceğim.
    *
    Önce şekline bir bakalım.
    İlk iki dize kendi arasında uyaklı: - aA -

    1. beşlik: - bbbaA -
    2. beşlik: - cccaA -
    3. beşlik: - dddaA -
    4. beşlik: - eeeaA –

    Ölçü: fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün

    Divan şiirinde en çok kullanılan vezinlerden…
    Şiirin bütününde genel olarak güzel uygulanmış.
    Ancak en azından imale gereken yerlere “imale işareti –uzatma ‘-‘ konulabilirdi...
    Mesela:
    Kimdi ki, (kî). Sevgisi (sî), Sevdiyi (yî) …
    Benzeri kusurların üzerine ancak inceltme (şapka) “^” işareti konulabiliyor ki, bu da olurdu sanırım.

    Ulamalar da yapmak gerekiyor ki, bunlar aruzun olağan kusurlarındandır.
    Mesela:
    Her kim_etse …
    Bir tek_Allah…

    Beşlik sayısı itibariyle de zaten bu nazım türüne uygun yazılmış. Olması gereken sayı 4 – 7 (8) beşlik…

    İlk beyitin 2.dizesi beşliklerin son dizesi olmuş. Yani beşliklerin 5. dizesi tekrar dizesi şeklinde düzenlenmiş.
    Bu yönüyle 'muhammes-i mütekerrir' özelliği göstermekte.
    Son dizenin tekrarı, şiire kısmen “tardiye” özelliği de katıyor gibi görünüyor.
    *
    Kimdi ki, bir zülfüne dünyanı bağlar gezdirer
    Bir zerif mexluqdur çiyninde dağlar gezdirer

    Sevgilinin bir saçı bile aşıkın belası değil midir?
    Hele ki, o göze, o yüze lüle lüle dökülen, zaten güzel olan yüze iki yandan salınışıyla muhteşem bir letafet katan saçlara ve o saçlar arasındaki şuhça bakışlara hangi aşık dayanabilir ki?..
    Heybetli bir duruş sergiliyorsa, hele ki o güzel, yüzünün iki yanından dökülen saçlar, zirvesine erişilemeyecek yüce dağlar gibidir, sevgilinin omuzlarında…
    Dağların başındaki bulutlar gibi farklı bir güzellik katar. Bir o kadar da erişilmezdir bulutlar misali, sevgili…
    Hayal gibidir, peri gibi, huri gibidir… Vardır ama yoktur. Görünür ama dokunulamaz, yakındır ama zirvededir, zordur ona erişmek, dokunmak…
    Vuslat mı?
    Hak getire… Ne mümkün…
    Şair zaten aklından bile geçirmez, geçiremez…
    Baksanıza, dağlara eşdeğer yücelikte bir baş ve bulutlara emsal görünümde o siyah saçlar…
    ***


    Körpenin bir derdine min cür bela behrin keçer
    Birce şirin xetrine min bir dilin zehrin içer
    Xalide evlad yolunda fani dünyadan keçer
    Derd yiyer, qem besleyer. köksünde dağlar gezdirer
    Bir zerif mexluqdur çiyninde dağlar gezdirer

    Sevgililer hep genceciktir.
    Sevgililer hep belalıdır. Belalı oluşu erişilemeyişindendir. Uzak duruşundan, gel deyip kaçışındandır. Gülüşü bile hançer oluşturur gamzesinde. Bakışı bile ok olur, yan bakışı deler geçer. İşte bundan belalıdır bu tazeler, tazecikler…
    Hayal mi, gerçek mi bilinmeyen sevgililer…
    O sevgili dilese ki; “yaz günü kar getir” aşığı bin bir belaya, aşılmaz denizlere, dağlara, ırmaklara katlanır da, gider bulur, kim bilir hangi yücedeki kar’ı, alır getirir, kuş olup sevgiliye…
    Eridikçe yolara vuru kendini…
    Ehhh bu şiir, dileyen de sevgili…
    Hayal bite mi?..

    Ey dost!..
    Sevgili evlat m’ola?
    Evlat sevgisi gönül tacı, yürek başı…
    Aşk belası ise dert, yara, bela…
    Demek ki, anne olunca sevgili de, huri de, melek de evlat oluyormuş…
    Evlatlar için –sevgili misali- dünyadan geçmek…
    Sözümüz yok efendim…
    Onlar da sevgili kadar gönül sultanları…
    Onlar da sevgili kadar can ortakları…

    Dert tüketir, gam insanı besler…
    Hüzündür, kederdir, gamdır, gussadır insanı besler, olgunlaştırır…
    Duygular olmasa, yakıp kavurmasa, özlem – hasret olmasa, vuslat düşünülmese şair şair mi, şiir şiir mi olur?
    *
    Anlamca gayet dolu dolu, tam muhammes özelliklerine –divan şiirine- uygun; ahengiyle muhteşem bir şiir olmuş.

    Bir de işin sanatına girersek sanırım sayfalar doldurmak gerekir.
    Okunacağı kadarını yazmak, bilgi yi de süzerek vermek kanaatimce en doğrusu olur.
    Malum olduğu üzere, biraz okuma özürlüyüz ya…
    *
    Halide Hanım,
    Tebrik ve takdirlerimle.

    Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun efendim.
    Dostça ve sağlıcakla kalın.

    Hikmet ÇİFTÇİ
    11 Mart 2012

    “GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

    Cevap Yaz
  • Arap Naci
    Arap Naci 11.03.2012 - 15:12

    Azerbaycan'ın zarif ve zarif olduğu kadar bilgili usta şairi, dostum, kardaşım
    Xalide Efendiyeva'ı yine Azarbaycan'ın bir usta sesi Bülbül (Rashid Behbudov)'un bir eserinden dökülen ezgiyle selamlıyorum..

    nice kıymetli şiirlerinizde buluşmak üzere kıymetli şair dost

    link: />

    Cevap Yaz
  • Ulvi Ziya
    Ulvi Ziya 11.03.2012 - 14:31

    Gezer mi yoksa GEZDİRİR mi...?

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir 11.03.2012 - 14:27

    Bu kadar güzel şiirde 'başqasın' gibi hece düşmeli bir kelime olmamalıydı. 'Bir zerif mexluqdur' ile başlayan mısralarda 'bir' yerine 'pek', 'çok' gibi seçenekler kullanılabilirdi. Halide hanımı kutlar, başarılarının devamını dilerim.

    Cevap Yaz
  • Şahmeran Yılmaz
    Şahmeran Yılmaz 11.03.2012 - 14:20

    Çeviri yapmak için o alanda ihtisas sahibi olması gerekir.
    İngilizceyi ana dili gibi bilmeyen,ingilizce çevirisi yapamaz,yaparsa ne olur?

    Farkedildiği zaman kınanır....demezler mi ki siz hangi delile dayanarak çeviri yapıyorsunuz?

    Çeviri çok zor bir iştir.Hakkını vermek lazım,yeminli müşavirlik niye vardır?

    Ayrıca,edebiyat mezunu olmayan,akedemik seviye de eğitim almayan bir kişi neye dayanarak ''gün türkçesi''başlığı altında kendince çeviri yapıyor.Bizim bilmediğimiz kelimeleri sözlükten bulma gibi bir aklımız yok mudur?

    Şiir yazmak başka şey çeviri yapmak daha başka şey...

    Bir dil bilimcisi olarak ben bile bir yer de yanlışlık yaparım diye çekiniyorum da(Allahtan korkuyorum)siz neye dayanıyor sunuz?

    Kusura bakmayın söylemem gerekirdi.

    Çeviri yapan şahıs,şaire hanıma müracaat etti.Şiiriniz güne gelecek dedi,o da eline çevirisini yazdı verdi.her ikisi de gündeme gelecek ya!

    pes,pes..............

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 61 tane yorum bulunmakta