Muhammed Suresi Şiiri - Osman Erdoğmuş

Osman Erdoğmuş
563

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Muhammed Suresi

MUHAMMED SURESİ

Adını, kendi güzel, adı güzel Muhammed’den alıyor. Kıtal suresi de denmiş. Medine’de inmiştir, hicretin hemen ardından nazil olduğunu anlıyoruz. Konusu: ilahi inşa süreci olan vahiy, hayatı mana ve anlamından soyutlayan hayvanlaşır demeğe getirir. Davası olan fedakârlık yapar. Fedakârlık yapmayanın davası yoktur. Sonunda da Allah için vazgeçilmez olduğunuzu düşünmeyin. Sizin yerinize yepyeni bir ümmet çıkarır.
Davet: Mekke’deki muhalefeti bırakmış, Medine’de iktidara geçiş kulvarına geçmiştir.
1. Tek dünyalı olduklarından tüm iyilikleri dünyevi çıkar için yaptıklarından dolayı ahireti unutmuşlardır. Dünyevi karşılık beklemişler ve karşılığını da almışlardır. SEBİLİLLH: Allah’ın yolu her geçtiği yerde, ey yolcu kalk ve yoluna koyul der. Allah insanı hiçbir zaman kıskanmaz. Çünkü Ona yetişmemiz mümkün değil.
2. Kur’an’da 4 yerde Peygamberimizin ismi geçer. İniş sırasına göre ilk bu surede geçmiştir. Muhammed, övülmüş, övülmeye layık manasına geliyor. O dönemde Muhammed diye bir nebinin geleceğini bekleyenler vardı. O dönem 6 kişide bu isim vardı. Pek kullanılan bir isim değildi.---BALEHUM: O düzelince insanın her eyleminin düzeldiği, o bozulunca her şeyin bozulduğu merkez, kalp, akılda diyenler var. Aklımız eylemimizin merkezidir. Aklımızda tasavvurumuz belirler, bu dosttur, düşmandır, kardır, zarardır gibi o tasavvuru kim inşa ediyorsa, onu o yönetir. Vahiy doğruya, şeytan ateşe götürür.
3. Hak ve batıl, anlam ve anlamsızlık. Batılın peşinde giden hayatı amaçsızlaştıranlardır.
4. Savaş hakkında böylesine kesin gelen ilk ayet. Burada sıcak bir savaştan bahsediliyor. Yolda giderken değil. Bir kısmını da esir alın ama öldürmek için, köleleştirmek için değil. fidye veya affetmek için onları serbest bırakın. Esir, savaşı bitirmek için alınır. Yok etmek için değil. Katliamı yasaklıyor. Barışı tesis etmek için esir alın çünkü adı barış olan bir din için savaşıyorsunuz.
5.6.7.8. Küfürde direnenler iyilik yapabilirler. Ahirette bir şey alamayacaklardır. Karşılıklarını dünyada almışlardır çünkü.
9. Beğenmedikleri vahiyden nefret, sorumluluktan nefretti. Sorumluluktan nefret, vahyin sahibinden nefrettir. Allah’tan nefret edenlerin yaptıkları elbette boşa çıkacaktır.
10. Kalelere, kulelere baksınlar. Eski medeniyetlerin harabelerine baksınlar. Bugüne ne kaldı. Bakmasını bilen görür ve bugüne Allah kaldı der.
11. Firavun gibi yaşayıp Musa gibi ölmek var mı? İbrahim gibi yaşayıp, Nemrut gibi ölen var mı?
12. Cennet-ül Adn; güzelliğin merkezi, madeni. İman eden ve salih amel işleyenleri Allah cennete sokacak. Yaptığı amelleri değil. Cennet bedel değil, ödüldür. Allah’ça bir ödüldür. Kul, kul kadar yapar, Allah’ta Allah gibi verir.---Hangi güzelliği işlerse işlesin, bir kul inanmıyorsa, ondan nasıl mahsul alacak. İnanmadığı için ekmemiş, ekmediği için ahirette bana ver demeğe hakkı yok. Davası olmayan hayvanlaşır, o zaman insan biyolojik bir yapıya indirgenir.
13. Bir rivayete göre bu ayet Sevr Mağarasında inmiştir. Bittim noktası. Ordan ötesi yok. Sevr’in tepesinde gelen yardım, Sevr’in eteğinde gelmez mi? Gelmez. Bittim Allah’ım dediğin yerde, yettim ey kulum denir.
14. Cenneti hak eden insanla, cehennemi hak eden insan bir olur mu? Allah’a kul olan, kendini denetleyendir. Allah’a kul olun derken bunda Allah’ın hiçbir çıkarı yok.
15. Burada geçem şarap, bizim bildiğimiz şarap değil. Cennette ki sarhoşluk ve ağırlık vermeyen. Siz, size zarar veren yeryüzündekinden vazgeçerseniz, cennette size zararsız olan içirilir.
16. Küfür, çok kötü bir önyargıdır. Göremez, işitemez. Yüreğin üstüne perde çekmiş olur. İMAN: Hakikattir, insana yön verir, istikamet belirler.
17. İman ve hidayet, iradeli bir tercihe sunulmuş ilahi bir ikramdır. Süreci ilk başlatan iradedir.
18. EŞRETUHA: kıyamet alametleri. Ölüm bireyin kıyametidir. Bireyin kıyamet alametleri aldığı nefeslerdir. Kalp atışı, mezara yaklaştıran bir işarettir. Saçınıza düşen ak, güçsüzlük, ihtiyarlık vs. 2. Kıyamet, sosyal kıyamettir: ahlaki yozlaşma, kokuşmadır. Aile bozulmaya, birey çözülmeye başlamışsa toplumun kıyameti başlamıştır. 3. Kozmik kıyamet, bunun ne zaman kopacağını kimse bilemez.
19. Kelime-i Tevhit işte burada ayete dönüştü. Ona kul olmayanlar her şeyi tanrılaştırır. Tüm varlık bu kelimeyi doğrular. ZENB: iki türlüdür. 1. Muttaki bir kulun günahına istiğfarı, hatadan korunmak için yalvarmaktır. Günahkar bir kul için ise affedilmek için yalvarmaktır. İstiğfar, günahın sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Gerçek bir istiğfar ben bu günahları kaldıracağım demektir.
20. Kur’an’ın olaylara yaklaşımı budur. Savaş gerçeğini kenara bırakmamıştır. Hristiyanlıkta, yüzüne tokat vurana öteki yanağını çevir diyenler, dünyadaki masum insanların kanlarını vampir gibi emmekte, dünyayı 7-8 defa imha edecek silahlar üretmektedirler. Kur’an savaşı yok saymaz ama savaş ahlakını, güç ahlakını savunur. Saldırıya uğrayıp, zulme maruz kalmak savaşın müsaadesidir.---“Sizinle savaşanlarla sizde savaşın ama sınırı aşmayın. Enfal” savaşın amaca; bir daha savaş olmasın diye, savaşı ortadan kaldırmak için savaşmak.
21. 22. Vahyin, savaş konusunda söylediklerinin özü: saldırgan cezalandırılmalıdır. Yoksa zulüm yayılmış olur. Allah yoluna yapılmış her savaş cihattır. Fakat her savaş cihat değildir.
23. 24. Kur’an’ın her talimatının satır aralarında ve satır arkalarında sayısız hikmetler var. Kur’an sadece ne dediği ile değil, ne demek istediği ile de düşünmek lazım.
25. Herkes hakikate “lebbeyk” değip koşmaz. Her zaman dönen olur. Sevmek: süslü göstermek olduğu gibi, görememe tasavvurunu da saptırabilir. Yani eksik ölçüyle tartmak, eksik ölçüyle biçmek. Vahiy, bu tasavvuru doğru olarak inşa eder. 1000 gr 1 kilo, 100 cm 1 metre olarak doğruya ve hakikate götürür.
26. Bir tür münafıklık tavrı. Samimiyet yok, hep acabası var. Bir kısmını şeytana bir kısmını Rahman’a vereyim tavrı.
27. 28. Allah’la zıtlaşmak. Allah neyi seviyorsa ondan nefret etmek. Allah’ın yasakladıklarına da hasretle yapışmak.
29. 30. Ama bunu yapmadık. Bu sen dahi olsan. Yani kimseye insanın kalbini okuma yetkisi vermedik. Üsame’yi hatırlayın; bir düşmana kılıcını tam tam kaldırmışken, iman ettim dedi. İmanının samimi olmadığına kanaat getiren Üsame kellesini vurdu. Efendimizden bu yüzden azar işitti.
31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. Allah sizden infak edin derken, sizi düşünerek yapıyor bunu. Verene ödül verilecek.

Osman Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 15.5.2018 20:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Tefsir derslerinden aldığım notlar.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Osman Erdoğmuş