Eline, beline, diline sahip ol,
koymadığını alma,
görmediğini söyleme, incinsen de incitme;
döktüğünü doldur,
ağlattığını güldür,
yıktığını yap!
Yanlış söz söyleme,
yanlış yatakta uyuma,
yanlış eşikten girme,
elini yanlış cebe atma.
Mazluma zulmeden
Eksiğini kusurunu hatasını görmeyen
Maddi manevi zarar veren
Verdiği zararın hesabını vermeyen
Döktüğünü doldurmayan
Ağlattığını güldürmeyen
Yıktığını yapmayan köpektir
Safım,
Masumum,
Bir köpeğim ben,
Toprağa yattım, göğe bakmam,
Dişlerim vardır ama dua etmem.
Ne eylediğimi bilmem,
Şuursuzum bilincim yok, aklım yok
Sadece içgüdülerim var
Ne çaldığımı, ne kırdığımı,
Zarar mı verdim bir cana?
Ben bilmem.
Çünkü henüz
“Ben” değilim.
Bu beni hayvan yapar
Ben bir köpeğim…
Her türlü köpekliği bilerek ya da bilmeden yapmışımdır.
Ama bilincim uyanır, iyiyi seçersem, İNSAN olurum.
Eğer birine zarar verdiysem,
Eksiğim kusurum yüzünden biri maddi-manevî ziyana uğradıysa,
Sorarım kendime:
"Hakkını helâl eder misin?"
O derse ki:
“Bin lira zararım var, öde ki razı olayım.”
Veririm.
O da “Allah razı olsun, hakkım helâl olsun.” derse,
Rızalık doğar.
İşte bu insanlık yoludur.
Çünkü…
İNSAN, akla, mantığa, bilime ve fenne yakın olan;
Sevgiyle, merhametle, vicdanla, ahlâkla yaşayan kişidir.
Hak, hukuk, adalet yolunda yürüyendir.
Alın teriyle, emekle, helâl kazançla geçinen kişidir.
Sen çalışıyor musun, yoksa çalıyor musun?
Ama ne yazık ki…
Osmanoğulları, bu milletin yetimini, dulumuzu, emeklimizi,
Açta açıkta kalan yoksulumuzu düşünerek değil;
Saraylarda şatafat içinde yaşayacak bir düzen kurdu.
Dillerinden din düşmedi.
“İslâm, şeriat, Osmanlı” dediler…
Ama kendinden olmayanı dışladılar, hor gördüler,
Bazen sövdüler, bazen dövdüler, hatta öldürmeye
yeltendiler.
OSMANOĞULLARI AİLESİ yönetimi
yetim dul emekli çalışan
aç açıkta yaşayan
Türk milletinin iyiliğine yararına çıkarına menfaatine çalışacak yönetim tesis etmedi.
OSMANOĞULLARI AİLESİ yönetimi
yetim dul emekli çalışan
aç açıkta yaşayan
Türk milletinin parasıyla saraylarda lüks gösteriş şatafat içinde yaşayacak düzeni tesis ettiler
İSLÂM dediler ŞERİAT dediler OSMANLI dediler kendinden olmayanı
aşağılayan hakaret eden küfreden sopalayan
hatta katletmek isteyen
düzeni tesis ettiler.
“İki Mustafa bilirim”
iki kaynaktan beslenen bir bilinç
ve ahlâk sistemine sahip olduğunu
ilan ediyorum
Muhammed Mustafa,
insana ahlâkı,
tevhidi, kul hakkını, sabır ve merhameti öğretti.
"Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." dedi.
Mustafa Kemal Atatürk,
insana özgürlüğü,
aklı, bilimi, laikliği, yurttaşlığı, bağımsızlığı öğretti.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir." dedi.
İki Mustafa bilirim, hak ile hakikatte,
Biri nurla yürüdü, biri akılla cephede.
Biri ahlâk öğretti, diğeri özgürlükle,
İkisi de insanı yüceltti yeryüzünde.
Dediler Mustafa Kemal ATATÜR din düşmanı...
Oysa…
Mustafa Kemal Atatürk, dinle savaşmadı;
İnsanı yüceltti, aklı ve vicdanı rehber etti.
Keşke "din düşmanlığı" yapsaydı da,
FETÖ gibi sahtekarlar hiç yeşermeseydi.
O, bu millete;
İnsan hakları, yurttaşlık hakları, özgürlükler getirdi.
Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti kurdu.
Çünkü biliyordu:
Gerçek devlet, insanı yaşatmak için vardır.
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 11:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!