Marifetsiz muallim kürsüden kaçarmış
Üryanlığı üstünde bir ömür kalmış
Cehaletin eseri bu mektepte kalmış
El koyup durduğu kürsü ağır kaçmış
Lanet okumuş talebeye bağırmış
Lalesi altından boynu bütün sarmış
Ey sükutun sahibi geçilmez kapı
Açıl bir dünya yükü üstümde
Masumların kardeşi öksüzün yurdu
Sensin sahibi yoksul çocuğun
Ey gözleri yaşlı dostum, kardeşim
Sil artık gözünden dökülen nuru
Aksın günahların yılgın sularından
Açılsın ölümün yolu bir bir ardından
Nerede gördünse boyun büküp ağlayan
Ey özümden çıkmaz geçilmez su
Yolumu tutan ılgın ılgın akan su
Yolum uzun yüküm ağır
Gecem ıssız yüreğim sağır
Ne perişan halin yurdun gariptir su
Ocağına düşsün ateş yıkılsın sokaklar
Arkandan ağlasın bohçam günahlarım
Bir aralık soluklan perdeler zincirin
Yorganın kafes başın binbir telaşta
Boğuk sesler bir an durulur
Yıllar oldu konuşmayalı
Merak etmeyesin sakın
Ne söz verdimse benimle
Başım dik gözlerim yaşlı
Bir yamaca tırmanırdık
Virane gecenin sırdaşı benim
Ne o söyler ne ben dinlerim
Yalnız derin bir sükut aramızda
Ne o söyler ne ben dinlerim
Dinlesin tak tak sesini içimden



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!