Bizim de evimiz olunca yemekler yaparız
Dedi kız, avuçlarına bakarak
Köfte mi yapmış gene birileri
Ne güzel
Oğlan bakmadı kıza
Bence hala yapıyorlar dedi
İner akşamdan ovalara
Ses geçirmez edasıyla boğuk bir sis
Galebe çalar yağan kara
Masum çehreli kurt kuş
Bilir misin eyy sular niçin akar
Ve ortadoğuda kan tabaklara
Kırık camdan bir yağmur iner
İner iner işler en derine
Gözünüzü toprak doy...
Kandırmayın birbirinizi kaçak elleriniz
Elleriniz...
Elleriniz kaçak yağan yağmurda
Vaktidir, bu yazılmış, yazılmış dizelerin
Dizelerin çok üstünde
Şirin küçük
Küçük, nasıl denir, kimseler görmeden
Görmeden gözlerin batan günü
Günü göstermek.
Bak şimdi canım
Dur, bu hayatı şöyle yazacaksın;
Bir keman, kemençe
Yahut ney,
Sen ne dersen
İster bağlama de
Ey bu, adam bilmez karanlık,
Ey beni, dipdiri ıslatan yağmur,
Ey beni, uykumdan uyandıran
Elleri, bir tutam ot
Ey bakılası kadın, Ey!
Çiçekler su açsın yüzüne.
Kuşlar belki sadık kalmaz yarınlara
Göçüyor gökler kırlangıçlarla eyvah yarınlara!
Kuşlar dönmeyecekleri bir diyara göçüyor
Belki eski çığlıkları anlatır, arza gökler
Sadık bir hüzün yaşamış evler,kırlangıçlarla
Kalmaz zaman yerinde, geçiyor ömrümüz eyvah!
Özlemek çimenlerden geçer sevdiğim
Özlemek, kıymet bilmemenin verdiği
Ertelenmez ve devredilmez bir ceza eylemi
Yağmuru duyamazsın oysa ki
Oysa
çimenler doyasıya yaşar
Bir ismim olsaydı şu olacaktı
Su ve yaz.
Bedenim taş kesilmiş
Duvara yaslanıp
Mum misali eriyecekti.
Lakin gece başka türlü bitmeyecekti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!