Güneş, tepeden yüzüme gülerken,
Karşımda süslerle kaplı bir kapı;
İçeri de sevginin bir tefsiri,
Yollarında tatlı bir esinti eser.
Yaş taşlı yollarında yürürken;
İptidaî itiyadım
Mütemadiyen taziptir.
Aksülamelim âmildir:
İnkisârı hayâlime.
İhtiraslarım zaildir;
Temayülümüz sakildir
İfratımız ilticadır;
Ağızlardan çıkan berhûd
Vecizesi ilticadır.
İstitratlar mugayirdir
Kuşlar peşimde sıralı,
Saçların ipek sırmalı.
Gönlümde bir deli canlı,
Çehren tatlı bir su gibi...
İnsanlar fevkaladelik,
Beyaz bir örtü alır sokakları,
Gönlüme nakışlanır taneleri,
Saçlarımı kırlaştırır beyazı,
Yollarımı kapatır kalın seddi.
Kalan son bir parça umut eşliğinde
Vatansız bir toprağın inleyişiyle
Onca can vermiş Yiğidin kanı ile
Koca bir Cumhuriyet sevdası ile
"Açıldı kapılar ardına kadar
Canıma tak edeydi
Bunu senden göreydi
Irmaktan geçen kızlar
Yârime benzer, onlar
Şehirler bendini aşıp taşınca ,
Karanlık şehirde zail olunca,
Aydınlık alelade şey olunca...
Şehirler amansız gelir yarama.
Mütemadiyen sesler yankılanır
Gönlüm kırılgan bir parçadır
Serenadım gizli bir aşktır;
Ağlayan bir ses yankılanır,
Kemanımdan nameler saçılır.
Şimdilerde durulganımdır
Sende ahım kaldı,
Ne de namım kaldı...
Tek bir şeyim vardı;
Koca bir hiç kaldı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!