Baideng'de 30 bin atlı ile,
Çin seddini dümdüz ettik çizmelerimizle,
Çangan'da 40 çeri ile
Bastık Çin sarayını ansızın bir gece.
Savaş bize düğündür
dağ başında çiçek açmış
göğsünü yırtmış dağlar gökyüzüne uzanmış
bir garip sarmaşık gönlünü sarmış gülüm
izin ver ben bahçıvan olayım
azıcık ışık süzmesi kılıç olur,
Gök yüzünde bir kuşsun, döner durursun
Fakat konacak dal bulamazsın
Ölümü beklersin gökkuşağında
Yüreğin sızlar Evrenin ıssızlığında
Aldığım her nefessin,
Sen yer de bulunmaz bir madensin
Gökte aranmaz bir yıldızsın
İsmini yazdık her taşa
Yücelttik benliğini her savaşta
Kılıçlarımız tekrar kirlensin nice gavurun gırtlağında!
Küçük meydan,
Oldu gözlerime seyran.
Bir heykel sırıtıyor kalabalığın ortasından,
Bir çiçekçi bağırıyor yan taraftan,
Alan pişman almayan bin pişman.
Üstündeyim, dümeni bozuk gemiyle yalnızlık denizinin.
Bir gözüm kör, hava puslu,
Sezemiyorum tehlike nereden gelecek.
Belli mürettebattan Azrail'in seçeceği kişi.
Düşman müfrezesi nerede?
Kalbimin zindanı, sağa sola savrulan kaderim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!