Bir kara bulut düştü yalnızlığa
Saat 02 gibi, acımasız
Lacivert bir ay ışığında
Bir dünya dostun olsa kâr etmez
Fayda etmez o kalabalıkların
Ne doğan güneş
Keşke hep çocuk kalsaydım anne
Tek suçum çamura bulaşmak olsaydı
Tek derdim top oynamak olsaydı
Sadece düşüp
Elimi dizimi yaralardım
Kalbime bu kadar darbe almazdım
Karlı, zemheri gibi bir gece
Ay kararmış, küsmüş güneşe
Harabe şehir kokusu
Kamburu çıkmış bir adam
Sevdası kursağında kalmış
Bugün içindeki isyanı yak
Bak senden beteri var
Sen gülüp keyfine bak
Ya ekmek bulamayanlar
Bir bankta sabahlayanlar
Yetim kalmış umutlar..
Gene dalmışım uzaklara
Bilinmeyen meçhullere
Kafamda binbir düşunce
Duygularim karmakarisik
Nedendir
Bilmiyorum
Bir acı his var içimde
Uzaklık çarpıyor kalbime
Halimden bi tek kalemim anlar
Nerdesin hasretim
Bu kalem senin için ağlar
Haykırmak istiyorum seni
Yüreğimde yanan sokaklara
Çılgın rüzgarlara, yağmurlara
Bir haykırabilsem seni
Anlatmak istiyorum seni
Üşüyorum ana
Canım yanıyor
Ruhum üşüyor ana
Oysa hava soğuk değil
Üşümem nedendir ana
Kimse senin sıcaklığını veremiyor
Bırakın beni sokulayım karanlıklara
Baş başa kalayım gölgelerle
Ya gölgeler bıkar cılız ruhumu kemirmekten
Ya da ben korkarım çığlık atmaktan
Saklanıp da sonsuzlukta
Ağlamak istiyorum
Korkuyorum
Yalnız kaldığımda
Ağlatan gecelerden
Kan damlayan gözlerimden,
Kalp kıran cümlelerden,
Korkuyorum ölümden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!