Sabır, sanır inliyor sema
Bulutlar ağlıyor matemde güneş.
Bedbaht başıma konmuyor hüma
Talihsizlik deryasında yoktur bana bir eş.
Gözyaşların olur benim için felaket...
ümitsiz bir namenin geceye seslenişiydi rüya
kalabalık sokaklar kadar yorgun mütereddit
bir o kadar haşarı...
bir rüzgarın ıslığıydı çalınan.
bir gece kuşunun sevgilisini yad edişi...
ve bir derenin bitmeyen öfkesi...
Kör kuyuya taş atıyorum, ses gelmiyor.
Yangınımı söndürecek su, o kuyuda halbuki.
Anlamıyorum, anlamak istemiyorum.
Kuyunun duvarları gibi taştan yüreği.
Sabır, sabır, ya sabır diyorum.
Kırılsa da kalbim, susuyorum.
Seher vakti...
Uyku dolu gözlerimde sen varsın.
Ve sen... Gönlümün ahdi...
Sen... Herşey olacağına varsın.
Hafiften bir tan yeli esiyor
Neredesin missyuss?
Gözüm yollarda, gelmeyeceksin...
Sesin kulaklarımda, duyabilecek miyim bir daha?
Sen gittin gideli missyuss,
bu şehir sel altında...
kuşlar ötmez oldu, şarkılar ağlamaklı...
Yağmur sesi bir kadın ağlaması.
Gönlünde bir adın dağlaması.
Her damla düşünce yere bir ses,
Her gözyaşı bir tutku, bir nefes...
Tekbirlerle başlar her yeni gün Gazze'de,
Getirir devamını siyonistin silah sesi.
Allahuekber! Filistinli gençlerin kalbinde,
Allahuekber! Siyonistin korku dolu nefesi.
Yitiririz analarımızı bacılarımızı,
Bakışları donuklaştı.
Duvarları taradı gözleri.
Onu arar gibi...
Onu görür gibi...
Onu görmüş gibi,
La ilahe illallah kokan nefeslerimizde,
Boğulacaksınız...
Bin feryad, bin yakarış...
Kullanmak isteyceksiniz merhametimizin en saf halini.
Ama silinmiyor silueti gözlerimizin önünden
Vucudu kurşunlarla delik deşik edilmiş
Ben İstanbulum.
Her sabah yüreğime
Vapur kalkar, Kadıköy İskelesinden.
Her yanım, her sokağım tarih kokar...
Gülhane parkımdaki ağaçlarımın yaprakları,
Titrer, kımıldar, savrulur senin sesinden...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!