Dirhem dirhem döküldü dizeler şafağa.
Denizin kenarında seyir eden güneşe, baka baka.
Sessizlik doğuyor şehrin gölgeli tacına.
Gözüyaşlı buhranlar çöküyor hatıralara…
Fani dünya yorgun, emeller durağan hafızalarda…
Savaş çanları sussa da, yüreklerde yanan ateş başka…
Ölü canla; hazan ve hüzün, toplu kabirlerin başında…
Öfkeyle haykıran çocuktu, semaya dökülen yaşlar…
Seyir halinde, acılarla gömülü bir gemi denizde.
Rotasız dalgalar eşliğinde, limanlardan uzak…
Sallanan ne bir el ne de yere düşen bir mendil…
Bir veda edeni yok, sonsuzluğa giden geminin…
Viranelerin hatıraları dökülmüş bombardımanlarla …
Bir köşede yıllanmış resim; öte köşede dünün resmi…
Çerçevede kırılan camlar, yüreğe saplanan bir hançer gibi…
Bakışları, kan kusan bir öfkeyle gözyaşı döküyor…
Yabancıların oyunuyla; önce gözler düştü sonra yürekler …
Ne bir Muhmamed Ali ne bir Hejar ne de bir insan…
Acımadı,aç kalan susuz bebelerin dökülen gözyaşına.…
Silahlarla vurdu kardeş kardeşi; kimi sırtından kimi alından..
Kardeşçe yaşamak yerine yok oldu onca güzel anılar…
Kayıt Tarihi : 15.9.2013 12:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!