MUHAMMED A.S
Issız bir gece,
tüm alem nefesini tutmuş,
kararan çağlara,
zulmetteki dünyaya
inen nuru izliyordu sessizce.
Meleklerse saf saf dizilmiş,
selat ve selam getiriyordu gizlice.
Nur yağmıştı Hira’ya,
bütün dağlar kıskanmıştı
ve bütün mağaralar da.
Yer ve gök yapıyordu şahitliğini
Nebiye Elçinin geldiğini.
Emaneti yüklenmişti
tüm insanlık adına.
“İkra” ile tanıtıyordu
kendisini Yaratan.
Bir titreme, bir titreme ki;
sarstıkça sarsan,
ve de üşütme;
buz gibi kesen.
Yükünün ağılığını
hissediyordu zaten.
Tepeden tırnağına
kadar ıslanırdı
terinden bazen.
Korku ve sevinç
söküyordu kalbini yerinden.
Allahtan aldığı görevdi,
“acaba” endişesi,
kolay mı sanki?
Nur dağının ağırlığı
çökmüştü üzerine.
Örtülere büründü Nebi,
yardım diledi,
güç ve kudret Sahibinden.
Karanlık çağların aydınlanmasına,
diri diri gömülen yavru kızların,
pazarlarda pazarlanan kölelerin
kurtarılacağı zaferin adına,
zafer istedi Rabbinden.
Bedir’de melekleri gördü
müşriklere karşı cihadını.
Allahın yardımı
apaçık gelmişti mü’minlere.
Secdeye kapandı Nebi,
tüm melekler ile birlikte,
alnı ve yüzü topraklar içinde
bir müddet şükretti Rabbine.
Cennet ve cehennem kapıları
o gün açılmıştı
ardına kadar
bekliyordu konuklarını sabırsızca.
Cennetle muştulanmıştı
Bedr’in yiğitleri.
Kulların kullara kulluğundan
Allaha kul olmanın
ödülünü almışlardı hepsi birden.
Uhut, ahh Uhut!
asırlarda geçse de üzerinden
unutulmayan uhut.
Uyarmıştı Nebi okçularını,
“sakın ha! ” demişti;
“ayrılmayın yerinizden”
söz dinlememenin bedeli
tarihe düşmüştü böylece.
Uhut dağı titredi,
yer ve gök titredi,
ve Hazma şehitti.
Vahşinin mızrağı
saplanmıştı sırtına yiğidin.
Başucunda durdu bir süre
damla damla gözyaşı
pınar olmuş akıyordu
Şehidi Ekberin yüzüne.
Belli ki Nebi sarsılmıştı derinden,
sanki ciğeri sökülmüştü yerinden.
Yiğit Amcası,
Uhudun kahramanı
yine Uhutta kalmıştı.
İşte büyük Fetih,
insanların dalga dalga
Allahın dinine nasıl da
koşuştuklarını görüyordu
Peygamber ve mü’minler.
Özgürdü Bilal, özgürdü Ammar,
gelmiyordu artık onlara
Mekke sokakları dar.
Haykırdı Bilal Kabede
Allahu ekber, Allahu ekber,
tekbir üstüne tekbir
Allahu ekber, Allahu ekber,
Kabedeki asırlık putlar
hepsi olmuştu yerle bir.
Sanki İbrahimden kalma baltaydı
parçalanmıştı putları birer birer.
Ve tevhid sancağı yükselmişti
Kabenin üzerine
La ilahe illellah
Kayıt Tarihi : 14.9.2009 16:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bedir Kuş](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/09/14/muhammed-a-s.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!