Muhakkak Şiiri - Habibe Merih Atalay

Muhakkak ki kaçmalı
Veyahut kaçamak yaşamalı;

Misâl Toz Bezi, temizlikişinin
Elden ele yarışlara sokula;

Ne geçmişle kurula bağ ne gelecekle
Ne tufanca biçimli; hiçbir uç da lehimlenile;

Temsili olmayan o son temsille
Ne oyun ne temsili hem temsili
Hem oyunlu arada;

Önce sonra arasındaki iki farktan
İbaret harf ve, teke indirgeye
Katlaya, bütünleye, düre;

Arandı, bulundu, ötelendi
Ve'de bi aralık'ta uzmanlığı aldı
Aramızda olan aramızda kalcak
Yazıp yazılıp biçile ekenek;

Süresi sülâlesince açacak kişinin işi
Birkaç kaçış planı olan bünyesinin
Sürahisi süvari bağlantısını
Öyle yapmalı ki -yalnız,
Bedeli ağır olmaya;

Her halükârda gerçi ödetir istem
Kaçınılmaz. Sever yoksaymasını diriliği
Olacağı görünmezleştirir, işte böyle kal-
Leş olunur gibilerinden;

İşin balayına kaçma dürtüsünce kimse
Peşinen zorun peşinde değil idi; heeç
Kolay değil idi yakalamak ise timbali
Ne kolayca kaçar idi nato rotadan;

Tür der, direten, tevatüren ıska direkten;

Ben kişisi de, kolayca çiziliyken
Bakıyor iş iyice zorlamış, izne çıkamıyor
Zıvanadan çıkrığa sarpasarmış gider ten
Karışmadan olaya modaya muhakkak ki
Kaçmalı veyahut da kaçamak yaşamalı
Ya kış sa da yakışmasa da
Tartışmasız, tekrar diyor;

Kaçmalı
Veyahut kaçamak yaşamalı
Muhakkak ki... tekrar...

Ama nere kaçan?
Nere kaçsa yar yarılır
Yer darılır

Kendi olmak ağır, bağır çağır
Hemi de pirüpak kalaraktan
Ağırın ağırı sağır.

Denedi hep, durup durup dinledi de;

Neymiş niyeymiş, beden diliylen
Bedenin ulandığı yöre arası köklerden
Bahçedeki varlıkla bağlar kurulaymış,
Buluşaymış salkımların moru beyazı
Birbirinle dildile; dilin bağlı bulunduğu
İdil kökü şıra olaymış bir düşleyin,
De hayli zemandır ünler çırak
Varlığın vardığını varacağı ho yere!

Ele talkını verecek çobanlık
Hayra sürecek iskorpitleri
Muhakkak ki;

Üzümüzüm... de haydi
Afiyet ile.