Muhacirlik
Anavatanımda
gurbetteyim.
Gece yatağımda
uykuya yattığımda,
rüyalarımda
memleketteyim.
Bizim
köyde,
aşağı mahallede,
peykede
ihtiyarlarla birlikte
koyu bir
sohbetteyim.
Konu derin,
kafalar karışık.
Kimi üzgün.
Kimi dargın.
Ayriliktan dolayı,
kimi yarım,
kendisi ile
öylesine
bir barışık
bir karışık.
İhtiyarlar dertli;
biri kızım,
diğeri oğlum,
bir başkası
canım
torunum,
diye feryad
ediyor.
Belli ki,
canlarımın
yürekleri yanıyor.
Biri alaca
ineğine,
diğeri
fedakar yaşlı
çalışkan eşeğine,
bir başkası
bahçesindeki
Osmanli çileğine,
yanıp
dertlenip
kahrolup
üzülüyor.
Bu yüzden,
yürekler
harman yeri.
Gözler
uzunca bir
süredir
hep gamli
ve nemli.
Hiç kolay değil,
ayrılık bu,
kahrolası,
kör olası,
yalan,
zalim,
acımasız
muhacirlik
denen
ayrılık.
Ne yerdeyiz,
ne gökte.
sıkışmış,
kırılmış
yikilmışız
bu evrende.
Ne geçmişte,
ne gelecekte.
İki arada
bir derede.
Bilinmez
uzak bir yerde,
hep gurbette
kalmış bir
vaziyette.
Bazen
anavatanda,
bazen,
hep var olası
yar olası
memlekette.
Cevat Çırak
Kayıt Tarihi : 11.3.2022 19:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Muhacirlik ateşten gömlek
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!