Bu ne sohbet, bu ne muhabbet
Olsaydı eşim yanımda
Ben de şakırdım elbet.
Kafes sefanız galiba müebbet
Doymazsınız umarım
Birbirinize ilelebet
Merak ediyorum doğrusu
Nedir sohbetin konusu
Öğrenmek isterdim derdinizi
Anlamıyorum kuş dilinizi
Kim bilir ne tatlıdır sohbetiniz,
Bir de olmasaydı şu tel kafesiniz
Tanrım arttırsın muhabbetinizi
Ayırmasın ikinizi
Bozmasın sohbetinizi
Arada bir kavga edin
Kıskandırmayın bizi.
Kayıt Tarihi : 9.2.2008 01:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Masum bir güz gününde Tan yerinin titrek pembe ışıklarıyla Usulca aralarken perdesini güneş Soluyordu kırların rengarenk sevgi çiçekleri Gün geçtikçe azalıyor çeşitleri Kimi kayboluyor kökünden kimi kaçıyor türünden Gülmüyor artık yaban gülleri Mahkum ediyorlar kokusuz bir yaşama Cezalandırıyorlar bizi Ya da terk ediyorlar petrol asit kokulu dünyayı İnsanlar doğanın değerini anlayana İnsanlık mertebesine erene değin dönmeyecekler geri Belki de nefes almak için saklandılar çiçek cennetine Tütsüleri koklarız bundan böyle onların yerine Kuşlar bile fark etti bizden önce çiçeklerin sessiz göçünü Cıvıldıyor erkek kuşlar dişilere solan çiçeklerin hüznünü Dişi kuşlar sürtüyor kanatlarını Şefkatle güz çiçeklerine güldürebilmek için yüzünü Dans ediyor kuş sürüleri çemberler çizip hep birlikte Soru işareti bırakıyorlar semaya hiç gördünüz mü? Uçtu kuşlar arılar kelebekler Kaçtılar karadan çığlık çığlığa korktular insanlardan Seyrettiler ürpererek meleklerle sisli gri bulutların ardından Fayda yok kanat çırpışlarından Anlayabilseydik kuş dilini çözerdik verdikleri şifreyi Göçerlerken sıcak ülkelere selamlıyorlar bizleri Görülmeye değer şovları Para uğruna insanlar kurban ediyorlar doğayı Düşündünüz mü acaba ya gelmezlerse bir daha geri?
Çok güzeldi severek okudum. Seçilen konu ve konunun akılcı uyarlaması güncel yaşamımızda gördüğümüz gerçekler... ne güzel
Kutluyor Saygılar sunuyorum.
TÜM YORUMLAR (2)