Çok hoşsun ve çok güzel
Aynı zamanda bilgilisin belli
Notların yüksek
Bense cahilim,
Bir köşe başında serseri, ve titrek
Bir üçlü çakardık kafalarımız iyi
Sen anlatmaya başlardın
Yavaş, aheste az biraz şûh
Bir şeylerden bahsederdin
Lisede matematik hocamı böyle dinlesem
Tıp alanında ihtisasa varırdı yolun sonu
Hesap et.
Neydi daldığın bi konu vardı adı bile aklıma gelmez
Ha izafiyet.
Kafalar dumanlı
Nasıl bir bilinçaltı var sende
Bak kapmışım ben de bir şeyler
O kadar derin konulara inmişiz
Buz dağımıydı neydi bişeylerden bahsediyordun
Görünen kısmı seni yakmış belli
Ama sen görünmeyen kısımlarda ilerliyordun
Kafalar dumanlı ama nasıl bir bilinçaltı var sende
Bana eski sevgililerden bahsediyordun,
Görünen kısmı yakmış seni belli
Ama sen beni görünmeyenlerde boğuyordun…
Tabiattan bahsettin bir ara
İnsanlık tarihine girdin
Ama niyeyse maymunlara fazladan ilgiliydin
Bu ilgini sonradan anladım
Bir adam sevmiştin.
Bitse artık keşke anlatmasan diyordum
Bak hali hazırda Kuantum fiziğini de ezberlemiştim
Sana ufak bir demet serenat yapıyordum.
Bitse artık anlatmasan diyordum
Yaktın ulan
Sahip çık cigaranın közüne
Koltuklar ahşaptan
Bir nefes daha asıldın
Keşke ben de o duman olsam zaten kafam duman
Ciğerlerinde dolaşan bir duman olamıyorsam
Bari yok olsam dememe kalmadı
Bir bahis daha açtın
Var olan hiçbir şey yok olamıyormuş
Hatırlayamıyorum ama termodinamiğin kanunumuymuş her neyse.
Ama buradan devam edelim
Bahsetme gönül yakanlardan
Yoksa ben de bahsetmeye kalkarsam
Utanırsın, yüzün kızarır
Karşısında oturduğun adamın duygularını bir duysan
Şaşırırsın, pusulan şaşırır
Komik şeylerden bahsedelim en iyisi
Belki muhabbet başka kapılara açılır
Devam edersen böyle
Bir tufan çıkar bir deniz tam ortadan ikiye yarılır
Ağzın açık kalırsın, dumur olursun
Kitabelerinde okumuşluğun vardır aşkın
Çöller darma duman olur karışır.
Tamam, sus artık bahsetme gönül yakanlardan
Bi gönül sende mi var?
Birçok şeyi öğrettin sen bana da
Ben sana bi susmayı öğretemedim
Nedir bu aşktan bitmişlik havaları
Bilim adamları bile açıkladı aşkın ömrü üç yıl
Benimki daha bir gün oldu
Bir güne sığdırdığım on üç yıl
Yine böyle köşe başlarında beklerdim
Sen sırtında çantan ve bir iki ne idiğü belirsiz şahsiyet
Nasıl da kıskanırdım, yakasım gelirdi
Yakardım.
Sen süzülür gibi olurdun dumanların arasından
Boşuna vurulmamışım düşündükçe hak verdim kendime
Demiştim ki tam
Tak etti kafan yana düştü
Dikkat et demiştim cigaranın közüne
Koltuklar ahşaptan
Bir köşküm var yakarsın demiştim
Yaktın,
Öyle bir yakmaktır ki bir ömür yaktın, bir gönül yaktın
Demiştim koltuklar ahşaptan dikkat et
Demiştim ben bahsetmeye kalkarsam sen yanarsın
Yandın…
Kayıt Tarihi : 7.6.2012 01:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ömer Hilmi Öztürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/06/07/muhabbet-67.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!