Üzeyir
Gelip gittiğin yok üstad bu ara
Yoksa dargın mısın hay deyi deyi
Bağ bahçede işin çoktur bu sıra
Sayıklar dururdun köy deyi deyi
Kul Garip
Epeydir haylice özledik seni
Merakımız halın ney deyi deyi
Vallahi dün bu gün gözledik seni
Umduk ki gelirsin çay deyi deyi
Kurtoğlu
Anlşıldı bizimkiler eşinir
Meydanı boş bulup ey deyi deyi
Üç haftadır ağzı dili kaşınır
Ay dedi unuttu ay deyi deyi
Üzeyir
,Aman usta hoş sefalar gelmişsin
Mesaj attık hemencecik almışsın
Senden kunuşurduk belki duymuşsun
Darılıp kırılma fay deyi deyi
Kul Garip
Ustam ne söylesem bilmem ne etsem,
Dağ taş dolanırım nereye gitsem,
Derde talip de yok bir parça satsam,
Halay çeker olduk tey deyi deyi.
Kurtoğlu
Gine gönül bir kararda durmuyo,
Eş dost desen o da bizi görmüyo,
Ev uşağı hiç hal hatır sormuyo,
Dilimde tüy bitti zay deyi deyi.
Üzeyir
Mecalin kalmamış işinde bitmiş,
Uzaktan parlıyon saçların gitmiş,
Yemeğin yemeye gücün tüketmiş,
Oradan bir kumpir soy deyi deyi.
Kul garip
Birisi ustamdır biri gardaşım
İkisine birden fedadır başım
Canım kurban siper şu sinem döşüm
Dostluğmuz baki say diye diye
Kurtoğlu
Kahır döktü tel tel sırma saçımı
Kırk yıl yokluk söktü aldı içimi
Yumru pürçüklünün şambal biçimi
İmren dur deveye boy deyi deyi
Üzeyir
Ustamın aklını mevlam kayıra
Bütün rüyları yorma hayıra
Belli yeni inmiş dağdan çayıra
Kaçmış keçileri hoy deyi deyi
Kul garip
Üstadım kendini fazla beğenme
Üzeyir gardaşım sakın değinme
Öyle ulu orta çıkıp soyunma
Rahvan at bulunmaz tay deyi deyi
Kurtoğlu
İkişer ikişer uğraşman boşa,
Gidin başınızı vurun bir taşa,
Biriniz gürgendir biriniz meşe
Sürtünmen baltama kıy deyi deyi
Üzeyir
Senelerce tütün üfürdün durdun,
Yol bilmeze gidip adresi sordun,
Aç karnını umutlarla doyurdun,
Çayımı hep demli koy deyi deyi
Kul Garip
Üzeyir ustaya bulaşma fazla
Bilesin uğraşmaz o asla azla
Tutar da bir fistan sana piyazla
Geçirir başından giy deyi deyi
Üzeyir
Ne ay nede güneş gülmez yüzüme,
Sitemler yerleşmiş dilde sözüme,
Gam yıldızı siper almış izime,
Yalvardım yakardım kay deyi deyi
Kul Garip
Yaradan verince bir başka verir,
Gönlünün teline mızrabım vurur,
Sevda dolu yürek tertemiz durur,
Arar sevdiğini vay deyi deyi.
Kurtoğlu
Ey Kul Garip şu çaylağı yelleme,
Gaz verip te üzerime yollama,
Bu fakiri öyle pek ham belleme,
Gözüne kestirme ÇİY deyi deyi.
Üzeyir
Mızrabım tellere takılıp kaldı
Sonbaharda yaprak dökülüp kaldı
Gönül hanem viran yıkılıp kaldı
Ağlarım sızlarım vay deyi deyi
Kul Garip
Sinemin üstünden gitmeyen yara
Ömrümü düşürdün çıkmaza dara
Mecnun isen git de Leyla nı ara
Onca seslenirim hey deyi deyi
Kurtoğlu
Boşa dağı taşı dolanma böyle
Hiç bir şey söyleme bir tek söz söyle
Ey beni Mecnun a döndüren Leyle
Ne mısralar yazdım duy deyi deyi
Üzeyir
ÜZEYİR İM aşık çalar çığırır,
Sanmayın her ana aşık doğurur,
Horoz gibi tepemizde bağırır,
Buldum iki tane toy deyi deyi.
Kul Garip
KUL GARİB im yerin can ve baş üstü
Kaç ana doğurur böyle dürüstü
Sen gibi sevecen samimi dostu
Severiz sayarız bey deyi deyi.
Kurtoğlu
KURTOĞLU yum zarda zorda kayırır
Her canlıyı rızkı ile doyurur
Benden umudunu kesme buyurur
Yeter ki sen zikret Hay deyi deyi
Âşık Rıfat KURTOĞLU-Emine ÇERÇİ-Üzeyir BAŞAR
Rifat Kurtoğlu
Kayıt Tarihi : 22.5.2023 21:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!