Müesses Nizam Eyyamcılığı

Emperyalizmin alt kolu kapitalizmi temsil eden ayrımcılık ile kayrılan kodamanların bir ülke bir toplum veya kurum içinde kurdukları dayatmacı ve dokunulmazlık zırhına güvenerek azgın zalimlik boyutunda tehdide dönüşen yapılara müesses nizam denir.

Anlaşılmasının önünü engellemek için bu tür kelime oyunu oynanır.

Her mahallede bir milyoner üretimi kodamanların olduğunu söyleyemezler.

Burjuvazinin aydın kılıklı işbirlikçileri en tehlikeli tiplerdir. Bizden birileri gibi davranır oysa burjuvaya hizmet ettiklerini gizlerler.

Neden? Bunu uzun uzun anlatmak zamanı geldi. Bu tür yazılar bu ülkede ilk kez yazılıyor.

Son zamanlarda sözde eleştiri yapan bazı sözde aydın diye kabul gören ve Atatürk ile aldatmayı ihmal etmeden tarih ve ülkemizde yaşananlar ile yorumlar yaparak algı oluşturmak isteyen bazı dolaylı müesses nizam destekçileri bu tefecilik düzenini büyük bir güç ve onlar ne derse o olacağını dillerinden düşürmez oldular.

Ağzına Atatürk'ü alacaksın ve müesses nizam pohpohculuğu yapacaksın.

Ve bir bakıyorsunuz bu tipler kritik siyasi gelişmeler ile ilgili hiç kimsenin bilmediği bilgileri ortaya atarak bedel ödediklerini falan bile söylüyorlar. Neden bu bilgiler bu kritik görüşmeler sırasında bu kişilikler orada olur yıllar sonra neden o bilgileri saklar açıklarlar bir izahatı yok. Oysa bu tür çabalar oldukça şaibeli bir algı uyandırır. Herkes için olmasa bile benim için böyle.

Nobel edebiyat ödülü almak için siyasi açıklamalar yapanları ve bu amaçla kullanılanlar bilinmiyor değil.

Anadolu'da Türk olmak bu sebeple çok zordur.

Bunlar geçmişi asker olan, yazar olan, gazeteci olan istihbarat vb geçmişleri olan birer algı operasyonu oluşturan yön levhalarına döndüler.

Bari susun bu kodaman kitleyi topluma karşı güçlü ve asla bahsedilemez bir yer olarak göstermeyin bu bile yeter.

Bunlara karşı bir gebe durum varsa o borcu şekilden şekile girerek öderler.

Medya, siyasi partiler ve tüm algı operasyonu araçları neyin karşılığında bunlara alan açar.

Al gülüm ver gülüm dünyası böyledir işte.

Kötülüğü yaşam koşulu kabul etmiş sevgiyi, saygıyı, birlik, beraberlik ve bütünlüğü savunmak gerektiğini görünce şaşkına dönen müesses nizam uşaklığı türedi.
Tini köleleştirilen her insan bu tür değerlere aç olduğu için umutsuzluk içinde çıkarlar karşılığı kadarıyla yaşadığı topluma yabancılaşır.
Bu işbirlikçiler yaşamın kötü unsurları iyi gösterip kötülere karşı iyiliği bir nefret gibi göstermeye insan bilinçaltı ile aday edercesine bir cürete dönüşürler boya ve foyaları dökülene kadar. Bir müddet sonra algı oluşturmak adına işbirlikçi bulamayan kodamanlar sonu bu temizleme çabasıyla gelir.

▪️Önder Karaçay ▪️