Müesser Şiiri - Erdem Öztürk

Erdem Öztürk
12

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Müesser

bugün çaydanlık yine taşırdı kalbimi,
fokurdadı biraz hüzün, biraz hatıranın buğusu,
ocağın diliyle konuştum,
"sen gelsen," dedim, "belki tutardı suyu."
Bulaşık suyunda gökyüzünü yıkadım,
biraz mavi kaldı tabaklarda,
ama sen gülünce kurur hepsi,
biliyorsun, ben suya da ağlamayı öğretmiştim eskiden.

Müesser,
pencerenin perdesi gene laf etti rüzgâra,
“bu kız hâlâ bekliyor” dedi,
haklıydı belki,
çünkü ben seni saksı diplerinde saklıyorum hâlâ,
her solan çiçek, adını anarken,
toprak bile utanıyor artık benden.

Müesser,
bakkaldan ekmek alırken seni düşündüm,
ellerim ağır, kalbim para üstü beklerken.
Kasiyer baktı uzun uzun,
para üstü yerine biraz sessizlik verdi ve
aşık adamlar tanınır zaten,
poşetin buğusundan, gözlerinin kırışığından.

Müesser,
çamaşır ipinde asılı kalmış bir dize gibiyim,
rüzgâr okşadıkça ağlıyorum,
biraz deterjan, biraz özlem kokuyorum.
Kediler bile biliyor artık seni,
gelmeyişini patiyle çiziyorlar sokağa,
ben de her miyavda biraz eksiliyorum.

Ve Müesser,
ben bugün kendimi ütüledim,
kat yerlerime sabır bastım,
gömleğimin cebine küçük bir dua koydum:
“Tanrım, bu kadını biraz sev…”
Sonra aynaya baktım,
sen gözlerimin tam ortasındaydın
bir çay bardağının dibi kadar sıcak,
bir sabun kokusu kadar kederli,
ve ben yine o kokudan sarhoş,
yine o kokuda sen kadar eksik.

Erdem Öztürk
Kayıt Tarihi : 7.11.2025 23:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!