Müebbet Şiiri - Murat Ülkü

Murat Ülkü
541

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Müebbet

Muebbet yemiş bir sevdam var benim..
Ne zaman paçasından tutsam nezarete alınıyorum!
Gönle tacizden, yüregi gasptan tutuklaniyorum.
Koğuş nemli, küf kokusu burnumun direğini kırıyor
Aldığım her nefes boğazımı yakıyor.
Olursa olsun diyorum, burayı gülistan edecek düşlerim var benim...
İmkansızlık hücre, kim ne der el alem var gardiyan. Ruhumda tenim gibi çürüyen umutlarım var
benim
Özlemler ve senli şiirler koğuş arkadaşlarım.
Utançsız ayıplarım, işlenmemiş günahlarım var benim.
İşkence ne demek sen onu bir sevene sor,
Sevdayı sevgiyi avuçlarken kanatan dikene sor!
Kaybetmekten korktuğum gönül kuşunu azad ettim
Aklı da fikride, ruhum gibi özgür bıraktım ben
Rabbim ruhsuz cesetler ne zaman insan insan olacak
Kadınlar kadın, erkekler adam adam olacak
Sevilen kıymet bilecek, seven adam gibi sevecek?
Suç ağır cezalık cezası epeyce büyük
Ayakta zor durur beli edip gösteremezsin
Arzulayıp özlersin istersin çekip gidemezsin
Engel olur imanın isyan edersen
Avaz avaz haykırırken duyulmayan feryatlarım var benim.
Allah ya onu versin, ya canımı alsın beni kurtarsın.
Ben ağlamam ağlayamam, her ağladığım da içimde biri ölür
Bilmiyorum gökler ağladığında da biri ölüyor mu?
Her gece assamda düşlerimi dar ağacında
Esarete inat aymazca gülüşlerim var benim!
Koğuşta öyle mahkumlar var ki, karşılığında bir dal sigara alamazsın.
Şiirler yazıyorum diye kimse beni duygusal zannetmesin
Ben emzirerek büyüttüğü, tehlikeli sokakların, koynunda uyuttugu kaldırımların çocuğuyum.
Özgür olsam, durmam arkama bakmadan yürürüm,
İyilik güzellik sevgi bir de gölgem benimle yürür
Günlerce, durmadan dinlenmeden uyumadan yürürüm.
Tavana çakılıp kalan gözlerim, özgür düşlere dalışım var benim.
Yine görüş günü, herkes sevdiğiyle bir arada.
Sen yine yoksun,
Korkudan gelen varmı diye gardiyana soramıyorum
Bugün de seni sensiz sevmelere doyamıyorum.
Paket yarım bu günü yakmaya yetmez sigaram,
Biterse sabah edemem, hasrete dumansız dayanamam!
Artık ceza çekecek acım hüznüm yok benim
Bu hayattan bir mutluluk alacağım var benim
Kendim verdim ben kendime cezamı, yüreğimle kırdım kalemi.
Koluna künye gibi kelepçeyi takmayan,
Nasıl anlar bir nefeslik özgürlüğün değerini,
Kapandı mı kapılar kararır düşünceler
Sevenleri ayıran gurbet ele benzemez.
Bedeni tutan taş duvarlar, demir parmaklıklar
Siz bile tutamazsınız, firar eden özgür bir ruhum var benim.
Ben sevdama nasıl bir mahkum olduysam,
Her gece görüş günüm olan rüyalarım var benim
Yar işıl ışıl sokaklarda gezerken, ben güneşin doğuşunu bekliyorum.
Onu sevdası özgürken, ben isyanlar şiirler yazıyorum
Kimsesi olmayan bir arkadaş bir tespih hediye etti
El emeği göz nuru dökmüş, dostun dosta verdiği selam gibi
Bağırıyor yine zihnimdeki gardiyan, süre bitti
Süre bitti dök yüreginden son cümleleri
Tutup götürüyor koğuşuna harfleri heceleri
Hücreye atıyor sevdaya dair, özgürce şiirleri...

Murat Ülkü
Kayıt Tarihi : 27.2.2024 05:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    "Sevda" , yeni dilde ve tıp dilinde adına "Melankoli" denilen çok tehlikeli bir akıl ve ruh hastalığının eski dildeki adıdır ki daha ziyade "kara sevda" diye tesmiye edilir.

    Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)