Vekil Bey Şiiri - Aydın Ahmet

Muhtarın bir fikir geldi aklına
Herkes kulağını açtı da açtı
Sonra ilanını yaptı umuma
Kulağa kar suyu kaçtı da kaçtı

Ankara'dan vekil köye gelecek
Eksik gediğimiz bir bir soracak
Ne ikram ederiz nasıl doyacak
Kesenin ağzını açtı da açtı

Ulak yollanıldı tez Vekil Bey'e
Bizim köye teşrif etsinler diye
Kendileri köyde bir kuzu yiye
Vekil Bey habere şaştı da şaştı

Köy odası tekmil tam temizlendi
Elek sac kuruldu ateş közlendi
Artık Vekil Bey'in yolu gözlendi
Köylü gözlerini açtı da açtı açtı

Muhtar getirtirdi evden plağı
Estergon kalesi ve Kozan dağı
Aman çok çekelim vekile yağı
Siyasetten konu açtı da açtı

Muhtar sabahleyin ezanla kalktı
Köstekli saati beline taktı
Koskoca vekille tanışma vakti
Gururlandı birden, şişti de şişti

Vekil bey gecikti bir rotar yaptı
Muhtar bir saate, bir yola baktı
Kimine köpürdü, kime çattı
Üst üste sigara yaktı da yaktı

Uzaktan göründü vekilin cipi
Sanki biraz bizim Kır Ali gibi
Azcık kel kafalı, şişmanca tipi
Alıcı göz ile baktı da baktı

Plakta Müzeyyen inceden ince
Çalacak Vekil Bey cipten inince
Bizim bekçi ilk kez vekil görünce
Ayağı dolandı koştu da koştu

Muhtar tez davrandı, elini kaptı
Vekille sarıldı, üç defa öptü
O anda bir alkış, temenna koptu
Köylü tezahürat yaptı da yaptı

İyi tembihlemiş muhtar manavı
Aman bir atlatsak büyük sınavı
Kuzunun yanında bulgur pilavı
Bir kazan dolusu pişti de pişti

Vekil Bey kuzuyu yedi bitirdi
Muhtar peçeteyi koştu götürdü
Üstüne ayranı içti oturdu
Karnı davul gibi şişti de şişti

Köylünün cebinden size ziyafet
Eksiğimiz varsa gayri sen affet
Hizmetkârdır sana bu büyük millet
İyi bir bağlama geçti de geçti

Vekil Bey ayakta konuşma yaptı
Dinleyen ağladı, mendili kaptı
Herkes ıslık çaldı, elini çırptı
Vatan millet dedi coştu da coştu

Burda bir fabrika tütecek dedi
Köylü palavrayı bal gibi yedi
Duvardan atladı bir kara kedi
Vekil beyin aklı çıktı da çıktı

Vekil bir muhtara bir halka baktı
Bilmem ki içinden ne gelip geçti
Tahta sandalyeden usulca kalktı
Duygulu bir nutuk çekti de çekti

Efendisi köylü, milletin dedi
Vaatler bitmedi, verdi de verdi
Bekçi cipe kadar bir halı serdi
Fabrika, yol dedi, uçtu da uçtu

Öksürdü ciğerden ses boğuk boğuk
Öksürüğü duydu her ev, her kovuk
Bir su içti sonra soğuk mu soğuk
O an bir sessizlik çöktü de çöktü

Vadedecek başka bir şey kalmadı
Derdi böyle kolay çözen olmadı
Çalgı çengi geldi, köylü oynadı
Onlarla bir halay çekti de çekti

Vekil Bey ilgiden pek memnun kaldı
Sonra köylülerin içine daldı
Şapkayı çıkardı bir selam saldı
Herkese gülücük saçtı da saçtı

Bir iş yapacak mı bizim kuzuya
Bindi gitti makineden tazıya
Muhtar özetledi kendi ağzıyla
İçinden lafları seçti de seçti

Aradan epeyce bir zaman geçti
Muhtar ajansları radyodan açtı
Abu hava bitti kalanı maçtı
Herkesin neşesi kaçtı da kaçtı

Bir daha vekilden haber gelmedi
Muhtar hastalandı ama ölmedi
Boşa gitti masarife değmedi
Bu kadar parayı saçtı da saçtı

Ne fabrika kurdu ne yol yapıldı
Köylüler umuda boşa kapıldı
Vekil Bey’in emeklisi yapıldı
Aradan seneler geçti de geçti